Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 264 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5839 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürmeHÜKÜM : TCK'nun 81/1, 29 ve 53. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası.TÜRK MİLLETİ ADINA1-)Katılanların yetkisi bulunmadığından, vekilinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine,2-)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in maktul ...'ı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin yasal savunma koşullarının oluştuğuna, takdir hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen, katılanlar vekilinin eksik incelemeye, suç niteliğine, tahrik bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık ... ile maktul ...'ün arkadaş oldukları, Mehmet ile evli olan ve geçimsizlik nedeniyle evini terk eden ... kalacak yer bulması konusunda... yardım istediği,... tarafından tanık ...evine yerleştirilen Melihat'ın burada kalmayı başladığı, olay günü .... bu konuda konuştukları sırada aralarında tartışmaya çıktığı, hangi tarafın başlattığı belli olmayan kavga sırasında birbirlerine bıçakla vurdukları, ... aldığı bıçak darbeleri sonucu öldüğü, Mehmet'in ise yaşamsal tehlike geçirmesizin, basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığı olayda, a-) İlk bıçaklı saldırıyı hangi tarafın başlattığının belli olmaması karşısında, 12- 18 yıl aralığında hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında makul bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 18 yıl hapis cezası verilerek fazla ceza tayini,b-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin iptal edilen bölümler doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Yasaya aykırı olup, sanık ve müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.