Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2608 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5186 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No: 1 - 2010/181455MAHKEMESİ : Burdur Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 20/11/2009, 2008/67 (E) ve 2009/266 (K)SUÇ : Hayati tehlike geçirtecek şekilde kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Coşkun'un maktuleye karşı eyleminin sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sanığa yönelik olarak maktul ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen kasten yaralama suçuna ilişkin Bucak Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/512 Esas sayılı dava dosyası ile temyize konu dava dosyanın birleştirilerek değerlendirilmesi, TCK.nun 25 ve 28. maddelerinin uygulanması gerektiğine vesaireye, katılanın eksik incelemeye vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; A-Oluşa ve dosya kapsamına göre; tanık Ömer'in eşiyle ilişkisi olan sanığı dövmeleri için maktul ve maktulün arkadaşları A.. Ç.., A.K. ve Süleyman Mor ile anlaştığı, maktul ve arkadaşlarının bu nedenle olay günü saat 23:30 sıralarında kahveden çıkarak evine doğru gitmekte olan sanığın yolunu kestikleri, kaçmaya çalışan sanığı yakalayıp hep birlikte tekme tokat dövmeye başladıkları, yere düşen sanığın bıçak çıkartması üzerine maktul haricindeki şahısların geri çekildikleri, maktulün sanıkla karşılıklı kavga etmeye başladığı, kavganın hareketli ortamında sanığın hedef gözetmeksizin bıçağı rastgele sallayarak maktulü sağ koltuk altı pazu bölgesi iç kısmında brakial arter kesisi oluşturur şekilde yaraladığı, engel bir durum olmamasına rağmen kendiliğinden eylemine son verdiği, maktulün arkadaşları tarafından özel bir hastaneye götürüldüğü, arkadaşlarının ve kendisinin tedaviyi kabul etmemesi üzerine hastaneden ayrıldığı, birkaç saat sonra fenalaşması nedeniyle Bucak Devlet Hastanesine getirildiği, tedaviye yanıt vermeyerek aynı gün saat 19:00 sıralarında vefat ettiği, Adli Tıp Kurumu Antalya Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinin 28/08/2008 gün ve 196 sayılı raporuna göre maktulün ölüm nedeninin "sağ brakial arter yaralanması sonucu gelişen iç ve dış kanamaya bağlı kan kaybı" olarak tespit edildiği, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'nun 12/01/2009 gün ve 4199 sayılı raporunda da "maktulün ölümüne neden olan brakial arter yaralanmasının başlı başına öldürücü nitelikte olduğu" saptamasının yapıldığı olayda, sanığın eylemi sonucu gerçekleşen yaralama fiili ile ölüm olayı arasında illiyet bağının kesilmediğinin ve eylemin neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eylemine uyan TCK.nun 87/4, 29/1 ve 62.maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken Burdur Adli Tıp Şube Müdürlüğünde görevli Adli Tıp Uzmanı tarafından düzenlenen 20/11/2009 tarihli yetersiz rapora dayanılarak illiyet bağının kesilmiş olduğu kabulü ile yazılı şekilde hüküm verilmesi, B-Adli Emanetin 2008/185 sırasında kayıtlı maktule ait giysiler ile ayakkabıların mirasçılarına iadesi, maktule ve sanığa ait kan numunelerinin imhası yerine dosyada delil olarak saklanmalarına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (BOZULMASINA), 28/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.