Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2575 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9948 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No: 1 - 2009/256524MAHKEMESİ : Gebze Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 07/05/2009, 2008/237 (E) ve 2009/148 (K)SUÇ : Olası kastla yaralama ve bu suça yardım, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet. TÜRK MİLLETİ ADINA Sanık Fatih'in olası kastla yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet, sanık Ersen'in olası kastla yaralamaya yardım suçlarından kurulan hükümlere hasren yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Fatih'in 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir nedenin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde, bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Dosya içeriğine göre; sanıklardan Ersen'in sürücülüğünü yaptığı, arkasında da sanık Fatih'in oturduğu motosiklet hareket halinde iken, sanık Fatih'in dört el ateş etmesi üzerine, sanıklar ve mağdur Engin ile ilgisi olmayan, işyeri önünde servis aracını bekleyen mağdur Gürol'un yaşamsal tehlike geçirecek nitelikte yaralandığı, mağdur Engin'e ait iş yerinin ise pencereleri ve bahçesindeki cam çitlerin kırılmak suretiyle zarar gördüğü olayda; Sanık Fatih'in savunmalarında özetle, arkadaşı olan sanık Ersen'in sürücüsü olduğu motosikletin arkasında oturarak seyahat ettiği sırada, önceki bir başka olayda kendisine küfür ettiğinden dolayı kızgın olduğu mağdur Engin'i; onun işyerinin önünden geçerken görüp, tabanca ile hedef gözeterek 4 el ateş ettim şeklindeki savunması; sanık Ersen'in ise mağdurla bir husumetinin olmadığını, tesadüfen mağdura ait işyerinin önünden geçerken sürücülüğünü yaptığı motosikletin arkasında oturan sanık Fatih'in husumeti bulunan mağdurun iş yerine doğru ateş ettiğini savunduğu, mağdur Engin'in ise olaydan birkaç saat sonra, henüz sanıklar yakalanmadan alınan ve işyeri çalışanı tanık Semih tarafından da doğrulanan beyanında, olay gün ve saatinde işyerinde olmadığını, iş yeri çalışanı olan tanık Semih'in kendisini telefon ile arayarak motosikletli iki kişinin dükkana ateş ettiğini söylemesi üzerine, olaydan haberdar olup geldiğini, olayı görmediğini, fakat olaydan bir gün önce, ismini veremeyeceği bir arkadaşının kendisine, sanık Ersen ile görüştüğünde, Ersen'in "Engin'e yazılacağız, o'na silah sıkacağız, onu vuracağız" şeklinde söylediğini belirterek Ersen'den şikayetçi olduğu, daha sonraki beyanında ise, kendisine bu şekilde bilgi getiren arkadaşının isminin Mehmet Tüysüz olduğunu belirtmesi üzerine, tanık sıfatıyla Mehmet Tüysüz'ün mahkemede dinlenmesine rağmen, mağdur Engin'in bahsettiği, sanık Ersen'in tehdit içeren sözleriyle ilgili olarak beyanının alınmadığı anlaşılmakla; 1- Sanıklardan hangisinin mağdur Engin ile aralarında husumet bulunduğunun, ve olay yerinde mağdur Engin'in bulunup bulunmadığının araştırılması, ateş eden sanığın, bir başka şahsı mağdur Engin'e benzeterek ateş etmiş olması ihtimali de dikkate alınarak, mağdur Engin'in olay yerinde olduğu tespit edildiğinde, Engin'e karşı eylemin kasten insan öldürmeye teşebbüs, olay yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise silahlı tehdit suçu yönünden değerlendirme yapılması gerektiği, mağdur Engin ile sanık Ersen arasındaki husumet durumuna göre de sanık Ersen'in TCK.nun 37. maddesi anlamında fail olarak cezalandırılması gerekip gerekmediği düşünülmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Sanık Fatih'in, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden; Hürriyeti bağlayıcı ceza ile adli para cezasının birlikte verilmesini öngören 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesinin uygulanması sırasında, hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine karşın, adli para cezasının gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi suretiyle çelişki yaratılması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin kısmen değişik gerekçe ile ancak tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 27/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.