TEBLİĞNAME : 1-B/2010/20259MAHKEMESİ :(BEYOĞLU) İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :02.06.2009 - 259/179SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs A.. K..'u kasten öldürmeye teşebbüsten sanık T.. T..'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (BEYOĞLU) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 02.06.2009 gün ve 259/179 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ve müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Mağdure A.. K..’un yargılama sırasında usulüne uygun şekilde davaya katılma isteminde bulunarak katılan sıfatını almadığından, verilen hükmü temyize yetkisi bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. b) Gerekçeli kararın iddia bölümünde davanın Ağır Ceza Mahkemesi yerine Asliye Ceza Mahkemesine açıldığının yazılması, yazım hatası olarak değerlendirilmiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık T.. T..’in suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik bulunmadığından, sanık müdafiinin eksik incelemeye, tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanıkla mağdurenin aynı evde aralarında resmi nikah olmaksızın yaklaşık beş senedir birlikte yaşadıkları, aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle mağdurenin sanıktan ayrılmayı istediği, mağdurenin başka birisiyle ilişkisi olduğunu düşünen sanığın, aralarında çıkan tartışmada, bıçakla mağdureyi sol pektoral, sağ ve sol ön kol, sol alt ekstremite ve batın bölgesinden akciğer parankim dokusunda ve bronşta yaralanmaya, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı, mağdurenin yere düştüğünü görünce 112 acil servisi arayarak tedavisini yaptırmak amacıyla hastaneye götürülmesini ve neticenin gerçekleşmesini önlemeye çalıştığı, mağdurenin tıbbi müdahale sonucu ölümden kurtulduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı ve olayın oluşu da bu şekilde kabul edildiği halde, sanık hakkında TCK nun 36. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması, Yasaya aykırı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, ceza miktarına ve tutukluluk süresine göre sanık müdafiinin tahliye isteminin reddine, 19.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.