MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle ölüme neden olmaHÜKÜM : TCK.nun 87/4, 62, 53/1.maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasıTÜRK MİLLETİ ADINAToplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in, maktul ...'a yönelik eyleminin sübutu kabul edilmiş, takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık müdafiilerinin “suçun unsurlarının oluşmadığına, hukuka aykırı karar verildiğine, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine”, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; 1-) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; maktule ait araç ile sanığın kardeşine ait aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, bu durumu öğrenen sanığın olay yerine gidip maktule küfür ederek yumruk vurduğu, yumruğun etkisiyle maktulün dengesini kaybederek yere düştüğü ve kafasını çarptığı, olay tarihinden 17 gün sonra hastanede tedavi edildiği sırada künt kafa travmasına bağlı kafatası kemik kırığı ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu öldüğü anlaşılan olayda; tüm tıbbi belgeler ve otopsi tutanağındaki bulgular dikkate alınmak suretiyle, sadece yumruk darbeleri sonucunda oluşan yaralanmanın niteliği ve yaralanma ile ölüm arasında illiyet olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor aldırılması, sanığın yumruk vurması nedeniyle meydana gelen yaralanmanın TCK’nun 86/1.maddesi kapsamında kalması ve illiyetin varlığı halinde aynı Kanunun 87/4.maddesinin 1.cümlesi gereğince kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan; TCK'nun 86/2.maddesi kapsamında kalması durumunda ise aynı Kanunun 22/2 ve 86/2.maddelerinin yollamasıya 85/1.maddesi gereğince taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyeti gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,2-)24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. Ve 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53.maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.