Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 246 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5500 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüsHÜKÜM : TCK.nun 81/1, 35/2, 29/1, 62/1. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in katılan ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin suç vasfının kasten yaralama olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine uygun kabule göre, sanığın, katılana borç para verdiği olay günü de borcunu istediği, katılanın veremeyeceğini söylemesi üzerine tartıştıkları ve sanığın bu durumun etkisiyle, katılanı bıçakla vücudunun çeşitli yerlerinden 7 isabetle solda hidrotoraksa, karaciğer ve diafragma lezyonuna neden oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı olayda; a- Teşebbüs hükümlerini düzenleyen ve 9 ile 15 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı dikkate alınarak makul bir ceza tayini yerine, yazılı şekilde 10 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, b- Mağdurdan kaynaklanan ve haksız fiil olarak nitelendirilen eylemin ulaştığı boyut dikkate alındığında 1/4 den 3/4'e kadar indirim öngören TCK'nun 29. maddesi ile uygulama yapıldığı sırada asgari oranda indirim yerine yazılı şekilde 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, c- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK'nun 326/son maddesi saklı kalmak kaydıyla, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 01/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.