Eda'yı kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık İzzet'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.6.2003 gün ve 380/199 sayılı hükmün duruş-malı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi..Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliğini tayin, cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde yasak silah taşımak suçunda 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uygulanması gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;a)Sanık savunmasında eşi olan maktule ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu arada iki evinden birini piyasaya olan borçlan sebebiyle mallarını hacizden kurtarmak amacıyla boşanmadan önce eşi maktüleye devrettiğini, boşanmadan sonra da eşi İle aynı evde birlikte yaşamaya devam ettiklerini, vekâletname ile sahip olduğu bu evlerden birini de yine vekâletle eşinin oğlu Volkan'a devrettiğini, daha sonra eşinin talebi ile bu evinde eş'inin üzerine devrini sağladığını, eşinin bu muvazaalı boşanmadan sonra başkası ile ilişki kurduğunu, müşterek oturdukları evi terkettiğini, üzerine devredilen evlerden bir tanesini de başkasına sattığını beyan ettiğine göre, varsa bu evlerle ilgili eski ve yeni malikleri gösterir tapu kayıtları ile alım satım yetkisini içeren vekâletname suretleri, sanıktan ve maktülenin oğlu Volkan'dan mütemmim malumat alınmak suretiyle celp ve tetkik olunarak, maktülenin, savunmada ileri sürüldüğü üzere sanığın mali yönden zor durumda kalmasından dolayı yaptığı muvazaalı hukuki işlemlerin hasıl olduğu urumdan istifade ile fırsatçılık yaparak sanığın güve ini suistimal edip etmediği yolunda gerekli araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre, haksız tahrik hükmünün tatbiki gerekip gerekmediğinin düşünülmemesi, b)Tanık beyanlarıyla da doğrulanan savunmaya göre intihar eğiliminde ve eşiğinde olduğu ileri sürülen sanığın ceza ehliyeti ile ilgili kuşku halinin giderilmesi için Ruh Sağlığı Hastanesinden ön rapor alınıp sonucuna göre işlem yapılması lüzumunun gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunduğundan kısmen re'sen de temyize tabi bulunan hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 21.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.