Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2419 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2499 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : . Ağır Ceza MahkemesiSuç : Ölüme neden olacak şekilde kasten yaralamaTÜRK MİLLETİ ADINAToplanan deliller karar yerinde incelenip sanıklar .,., maktul . yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılanlar vekili ile sanıklar müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık .ve maktul.arasında başlayıp daha sonra sanık . de katıldığı kavga sırasında sanıkların, maktulü darp ederek “sol göz kapağında çepeçevre ekimoz ve üst kısmında kesi, her iki toraksta koltuk altı arkasında ekimotik raddi yara ve sol dizde ekimoz” oluşmasına neden oldukları, kasten yaralama fiillerinin maktul üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olduğu, ancak kendisinde ileri derecede kalp tutulumu mevcut olup sistemik amiloidoz hastalığı bulunan maktul'e yönelik künt toraks travmalarının mevcut hastalığını ağırlaştırdığı, buna bağlı olarak olay tarihinden üç gün sonra hastanede öldüğü anlaşılan olayda; 1-)Sanıklarla maktulün aynı köyde oturdukları, akraba olup birbirlerini yakından tanıdıkları gözetilerek, maktulde mevcut hastalığın, sanıklar tarafından bilinip bilinmediği hususu araştırılarak, sonucuna göre TCK'nun 22/3.maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmediği tartışılmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, 2-)Suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlike, TCK'nun 3/1 ve 61.maddelerindeki ölçütler ile taksire dayalı kusurun fazla ağırlığı göz önünde bulundurularak sanıklar hakkında üst sınıra yakın cezalara hükmolunması yerine, yazılı şekilde şekilde üçer yıl hapis cezaları belirlenmesi suretiyle eksik cezalar tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.