Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2397 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2710 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : .Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürme, kasten yaralamaTÜRK MİLLETİ ADINAToplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . maktül . kasten öldürme suçu ile sanıklar .,., maktüle yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde sanık. suç vasfı tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden sanık. müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede eksik incelemeye, tahrikin derecesine, takdire yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, 1) Sanık. hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkümiyet hükmünün incelenmesinde;24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, . esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama, yasaya aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" şeklinde, değiştirilmesine karar verilmesi suretiyle DÜZELTİLEN ve resen de temyize tabi olan mahkümiyet hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 2) Sanıklar .,.,. hakkında verilen düşme kararları yönünden katılanlar vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;Oluşa, tanık beyanlarına, kamera kaydına ve tüm dosya kapsamına göre; maktulün hakkındaki hüküm onanarak kesinleşen sanık. küfür etmesi nedeniyle başlayan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanıklar .,.,. maktule tekme ve yumruklarla vurduğu, tanık beyanlarına ve görüntülere göre adeta hepsinin "yumak" olarak maktulün direncini kırdıkları bir sırada. maktule dördü öldürücü olmak üzere yedi bıçak darbesi vurduğu, maktulün bu darbelere bağlı iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu öldüğü anlaşılan olayda; Sanıklar . ve .maktulün direncini kırmak ve savunmasız hale getirmek suretiyle fikir ve eylem birliği içerisinde fiil üzerinde ortak hakimiyet kurdukları ve kasten öldürme suçunun müşterek faili olarak TCK'nın 37/1 maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu basit yaralamadan dolayı şikayet yokluğu nedeniyle TCK’nın 73/4.ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşme kararları verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar .,., vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 05/05/2016 gününde üye . TCK'nun 39. maddesi uyarınca bozma yapılması gerektiğine dair karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.KARŞI OY;Sanıklar.,.,. eylemleri yerel Mahkemece TCK'nun 86/2 maddesi kapsamında görülerek, şikayet yokluğu nedeniyle davalarının CMK'nun 223/8 maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiştir.Sanıklar hakkında verilen kararların katılan tarafından temyizi üzerine, Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından, sanıkların eylemleri TCK'nun 37. maddesinde kapsamında öldürme fiiline asli iştirak kabul edilerek hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizin sayın çoğunluğu ile aramızda, eylemin sayın çoğunluğun kabul ettiği gibi TCK'nın 37. maddesi kapsamında mı? yoksa TCK'nun 39. maddesi kapsamında mı? kaldığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanıkların öldürme kararını birlikte vererek eyleme geçmedikleri anlaşılmaktadır. Maktul ile sanıklar arasında başlayan bir tartışma sonucunda, sanıklar öncelikle maktule vurmaya başlamışlar, bu kavganın devamı sırasında sanık. belinden çıkardığı bıçak ile öldürücü darbeleri vurmuştur. Sanık . bıçak çıkardığını diğer sanıklar görmüşler ise de, diğer sanıklar eylemlerinden vazgeçmemişlerdir. Esasen bu sanıklar kavganın sonucunun öldürme ile sonuçlanacağını o anda bilmemektedirler.Dairemizin sayın çoğunluğu öldürme suçu yönünden sanıkların fiil üzerinde ortak hakimiyet kurdukları kanaatindedir. Oysa kamera görüntüleri incelendiğinde, daha önceden aralarında öldürme fiilinin işlenmesi konusunda ortak karar almayan sanıkların, kavga amacıyla bir araya geldikleri, başlangıçta bu şekilde başlayan kavganın sanık . bıçak çekerek saldırmasıyla başka bir boyuta taşındığı görülmektedir. Sanıklar.,., eyleme katılımları olmasa bile, öldürme suçundan mahkumiyeti onanmak suretiyle kesinleşen sanık . eylemi gerçekleştirmesi mümkün görünmektedir. TCK'nun 39/2-c maddesinde suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak bir yardım etme biçimi olarak belirtilmiştir. Sanıkların önceden alınmış bir öldürme kararı doğrultusunda hareket etmemiş olmaları, asli fail . diğer sanıkların yardımı olmadan da öldürme suçunu işlemesinin mümkün olması nedeniyle ortak hakimiyet kurulmasından bahsedilemeyeceği gözetildiğinde, sanıklar.,., TCK'nun 39. maddesi kapsamında sorumlu tutulması gerektiği kanaatindeyim. Aksine bir düşüncenin kabul edilmesi halinde, suçun işlenmesi sırasında yardımdan bahseden TCK'nun 39/2-c maddesinin uygulanma alanı kalmayacaktır. 05/05/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı . huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık .. müdafii . yokluğunda 12/05/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Şirket adına çek ciro etme yetkisinin sözlü verildiği iddiası ispatlanabilir ise sahtecilik suçunun oluşumunu engeller Kararı VerenYargıtay Dairesi : 11. Ceza DairesiMahkemesi : ANKARA 6. Ağır CezaGünü : 05.06.2007 Sayısı : 264-181 Davacı : K.H.Sanık : Orhan Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık Orhan ’in lehe kabul edilen 765 sayılı TCK’nun 342/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca İş kazası nedeniyle açılan davada ihtiayati haciz kararı verilebilir mi? DAVA VE KARAR: Davacı, dava sonuçlanıncaya kadar tazminat alacağının teminat altına alınması için davalıya ait taşınmazlar ile trafik siciline kayıtlı araçların kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ • ÖZEL VEKALETNAME KOŞULU 1- Davacı vekili, davacının nüfus kütüğünde yazılı 20.05.1970 olan doğum tarihinin 10.09.1969 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece adı geçenin doğum tarihi 10.09.1969 olarak düzeltilmiştir. Uşak Devlet Hastanesi'nden alınan 22.07.2003 tarihli sağlık kurulu raporu düzeltilmek istenen doğum tarihi Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?