MAHKEMESİ : (ADANA) Beşinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 21.11.2006 - 48/314SUÇ : Kasten ÖldürmeTEBLİĞNAME : 1-B/2010/203508 Görevli avukat D.. A..'i görevi sırasında öldürmeye tam derecede teşebbüsten, görevli memura etkin direnmekten sanık S.. K..'nin yapılan yargılanması sonunda: öldürmeye teşebbüsten hükümlülüğüne, direnmekten beraatine ilişkin (ADANA) Beşinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.11.2006 gün ve 48/314 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C. Savcısı ile sanık müdafii taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin, sanık Serdar'ın görevli memura mukavemet suçundan beraatine ilişkin karara hasren yapıldığı ve sanık Cennet hakkında verilen beraat kararlarını kapsamadığı anlaşılmakla, sanık Cennet hakkında kurulan hükümler inceleme dışı bırakılmıştır. 2) Temyiz kapsamına göre; sanık Serdar'ın kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına, görevli memura mukavemet suçundan beraatine ilişkin hükümlerin incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdur Doğan'ı yaralama eyleminin sübutu kabul edilmiş, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay günü sanık Serdar'ın annesinin işyerinde haciz işlemi devam ettiği sırada, sanığın haciz işlemini engellemek maksadıyla eline geçirdiği bıçakla Mersin Barosuna kayıtlı alacaklı vekili mağdur Doğan'ın sol temporal bölgesine iki kez vurduğu, yere düştükten sonra da sırt bölgesini hedef alarak ve şiddetli bir şekilde vurarak 12 cm. derinliğinde interkostal mesafeye ulaşacak ve 15 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaraladığı, tanıklar Bünyamin ve Ferit'in müdahalesi sonucu eylemine devam edemediği ve böylece haciz işleminin de gerçekleştirilemediği olayda; a) Hedef alınan vücut bölgesi, kullanılan aletin özelliği, yaraların sayısı ve niteliği ile engel durumun varlığı hususları dikkate alındığında, sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs suçu yerine suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek kasten yaralama suçundan yazılı şekilde karar verilmesi, b) Sanığın üzerine yüklenen görevli memure etkin direnme suçunun sübut bulduğu anlaşıldığı halde, bu suçtan cezalandırılması yerine dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, c) Kabule göre de; sanığın eyleminin 765 sayılı TCK.nun 456/1,457/1 ve 271.maddeleri kapsamında görevli avukatı kasten silahla yaralama suçunu oluşturduğu kabul edildiği halde, lehe yasa karşılaştırmasının 5237 sayılı TCK.nun 86/1,86/3-c,e maddeleri yerine bu suçun karşılığı olmayan 5237 sayılı TCK.nun 265/2-4.maddeleri esas alınarak yapılması, Yasaya aykırı olup, sanık müdafii ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle hükümlerin değişik gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321.maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 19/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.