Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 238 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5501 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüsHÜKÜM : TCK.nun 81/1, 35/2, 62/1, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'nun mağdur ...'a yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ve müdafiinin kasıt bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü ... isimli markette kasiyer olarak çalışan mağdurun, ödeme yapmak üzere kasaya gelen bir bayana elindeki poşeti tarttırdıktan sonra gelmesini söylediği, bunun üzerine sanığın “sen buranın elemanı değil misin, sen tartıp getirsene” dediği ve bu nedenle aralarında tartışma çıktığı, mağdurun kürtçe küfür etmesi üzerine aralarındaki tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanığın tek bıçak darbesiyle mağduru solda hemopnömotoraksa ve yumuşak doku lezyonlarına neden olacak, yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığı ve olay yerinden kaçarak uzaklaştığı anlaşılan olayda,1-Taraflar arasında olay öncesinde bir husumet bulunmadığı, sanığın mağdura bıçakla bir kez vurduğu, engel bir durum bulunmamasına rağmen eylemine kendiliğinden son verdiği anlaşılmakla, kasten yaralama suçundan temel cezanın üst sınıra yakın şekilde tayini suretiyle hüküm kurulması yerine yazılı şekilde suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek kasten öldürmeye teşebbüs suçundan karar verilmesi,2-Sanık hakkında TCK'nun 29. maddesi uyarınca asgari oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53.maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,4-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde tahsiline karar verilmesi,Yasaya aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 01/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.