Tebliğname No: 1 - 2010/29671MAHKEMESİ : Çanakkale Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 05/05/2009, 2008/374 (E) ve 2009/159 (K)SUÇ : Kasten yaralama. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a-) Katılan-sanık Mustafa müdafii 06/05/2009 tarihli temyiz dilekçesiyle, hükmü katılan-sanık sıfatıyla temyiz etmiş ise de, bu tarihten sonra katılan-sanık Mustafa 28/10/2009 tarihinde verdiği dilekçeyle şikayetinden vazgeçtiğini bildirdiğinden, CMK.nun 243. maddesi uyarınca katılmanın hükümsüz kalması karşısında, katılan-sanık müdafiinin katılan sıfatına yönelik temyiz talebinin, b-) Sanık Şerafattin'in, mağdur Mustafa'yı ve sanık Mustafa'nın mağdur Sadi'yi kasten yaralama suçlarından verilen adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet kararları, hüküm tarihi itibariyle CMUK.nun 305. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, sanıklar müdafiilerinin bu suçlarla ilgili suçların niteliğine yönelik olmayan temyiz istemlerinin, CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. c-) Dosya içeriğinden; mağdur Kenan'dan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir haksız eylem yada söz olmadığı anlaşılmasına rağmen, sanık Sadi hakkında mağdur Kenan'a karşı kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken haksız tahrik hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. 2-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Sadi'nin mağdur Mustafa'ya yönelik eylemi ile mağdur Kenan'ı kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, eleştiri nedeni saklı kalmak kaydıyla tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Sadi müdafiinin sübuta, eksik incelemeye vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; akraba olan sanık Sadi ve mağdur Mustafa arasında arazi meselesi nedeniyle çıkan tartışma sırasında mağdurun sanığa sandalye ile saldırması üzerine sanığın baltayla mağdurun kafasına vurarak hayati fonksiyonları ağır (5) derecede etkileyecek şekilde frontal kemik solundan kaideye uzanan kırığa, sol maksiller sinüs ön duvar ve tavan kırıklarına, hayati tehlike geçirmesine, yüzde sabit ize, sol gözde görme işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaraladığı olayda; kullanılan vasıtanın elverişliliği, hedef alınan bölgenin ve yaranın niteliği ile meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın eylemi ile açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu, bu nedenle mağdura yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesi gerektiği düşünülmeksizin, suçun nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması, b-) Katılanlar Mustafa ve Kenan'ın 28/10/2009 tarihinde verdiği dilekçeyle şikayetlerinden vazgeçtiklerini bildirdiklerinden, CMK.nun 243.maddesi uyarınca katılmanın hükümsüz kalması nedeniyle, sanık Sadi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, c-) Kabule göre de; Sanık Sadi'nin mağdur Mustafa'yı kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, mağdurda meydana gelen yaralanmanın özellikleri gözönüne alınarak temel cezanın üst hadden belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının korunmasına, 21/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.