(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)Kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 82/1-a (yedi kez), 39/1 (yedi kez), 35 (beş kez), 29, 62 (yedi kez), maddeleri gereğince iki kez 12 yıl 6 ay hapis, dört kez 6 yıl 3 ay hapis ve 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2010 tarihli ve 2006/23 Esas, 2010/556 sayılı kararını kapsayan dosya sureti incelendi.Dosya kapsamına göre;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/06/2011 gün ve 2011/1-44/122 sayılı kararında da açıklandığı üzere; sanıklardan birinin savunulmasının diğer sanıklar yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabul edilmesi karşısında, aynı tasarlayarak öldürme ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs olayının failleri olarak yargılanan ve aralarında menfaat çatışması bulunan sanık ... ile sanıklar . ..’ın aynı müdafiiler tarafından temsil edilmeleri suretiyle yapılan yargılama neticesinde yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 12.02.2014 gün ve 94660652-105-21- 3477-2013/3323/11236 sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2014 tarihli ve 2014/75886 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Maktuller ..in öldürülmesi,.. ve...’ın öldürülmeye teşebbüs edilmesi olayında sanık ... ile birlikte olayın failleri olarak yargılanan ve davada aynı müdafii ile temsil edilen sanıklar.. hakkında ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27/10/2010 tarihli, Esas 2006/23, Karar 2010/556 sayılı kararın, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 08/10/2012 tarihli, Esas 2012/4523, Karar 2012/7293 sayılı ilamı ile “...aynı tasarlayarak öldürme ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs olayının failleri olarak yargılanan ve aralarında menfaat çatışması bulunan sanıklar... ve ...’nın ayrı ayrı müdafiiler tarafından temsil edilmeleri gerekirken savunmada zaafiyet oluşturacak şekilde aynı müdafiiler tarafından temsil edilmeleri suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 38/1 ve 5271 sayılı CMK.nun 152 maddelerine aykırı davranıldığı,” gerekçesiyle bozulduğu, sanık ... yönünden aynı müdafiinin yaptığı temyiz isteminin ise süre yönünden reddine karar verildiği ve sanık hakkında kurulan hükümlerin kesinleştiği, sanık ...'nin aralarında menfaat çatışması bulunan diğer sanıklarla aynı müdafii tarafından temsil edilmesi şeklindeki usuli işlemin CMK.nun 309/4-b maddesi uyarınca “savunma hakkının kısıtlanma sonucunu doğurduğu” anlaşılmakla;Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği CMK.nun 309/4-b maddesi uyarınca incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ... 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2010 tarihli ve Esas 2006/23, Karar 2010/556 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.