Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2362 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3673 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : (NİĞDE) Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO : 10/10/2008 - 61/234SUÇ : Kasten öldürmeTEBLİĞNAME : 1-B/09/46686 E.. A..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık D.. Ç..'ın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (NİĞDE) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10/10/2008 gün ve 61/234 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı tahrik ve takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin suç niteliğine vesaireye, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın gayri resmi eşi Serap ile mağdurun geçmişte aynı okulda okudukları, mağdurun okul yıllarından beri Serap'a ilgi duyduğu, onunla arkadaşlık kurmak istediği, ancak Serap'ın kendisini reddettiği, Serap'ın sanık ile gayri resmi olarak evlenmesinden sonra mağdurun Serap'ı rahatsız etmeye devam ettiği, sanık ile birlikte oturdukları evin çevresinde dolaşmaya başladığı, sağda solda eşi evde olmadığı bir zamanda Serap ile birlikte olacağı şeklinde konuşmalar yaptığı, bu konuşmaların sanığa ulaştırılması üzerine olay günü sanığın, mağduru konuşmak için arkadaşına ait araba ile tenha bir yere götürdüğü, aralarında meydana gelen tartışma sırasında sanığın, bıçakla mağdura iki kez vurarak sol kulak orta hatta iç kulağa giren ve üst dudakta solda burun altından başlayıp dudak köşesine doğru uzanan kesi nedeniyle hayati tehlike geçirmesine ve yüzde sabit eser oluşmasına neden olacak şekilde yaraladığı olayda; teşebbüs nedeniyle 9 ila 15 yıl hapis cezası öngören 5237 Sayılı TCK.nun 35. maddesi uygulamasında, zararın ve tehlikenin ağırlığına göre alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 10 yıl hapis cezası tayini suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), ceza miktarına ve tutuklulukta geçen süreye göre sanık müdafinin tahliye isteminin reddine, 18/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.