MAHKEMESİ : . Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Kanuna muhalefetTÜRK MİLLETİ ADINA 1)a) Sanık .. hakkında verilen 27.05.2014 tarihli hükmün, müdafii tarafından 1 haftalık yasal süre içerisinde temyiz edildiği, ancak sanığın 27.08.2015, 10.09.2015, 28.10.2015, 09.11.2015, 16.11.2015, 22.12.2015 ve 06.01.2016 havale tarihli dilekçelerle cezalarının onanması talebinde bulunduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.02.2008 tarih ve 2008/1-9/15 sayılı kararı uyarınca bu hususun temyizden vazgeçme niteliğinde kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla, müdafiinin ve katılan vekillerinin 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin CMUK'nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmiş,b) Temyiz incelemesi, katılan vekillerinin temyizi üzerine kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . katılan .kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Sanığın katılanı 25 kez bıçakla yaraladığı, bunlardan 3 tanesinin ayrı ayrı hayati tehlike meydana getirdiği anlaşılan olayda;a) Kasten öldürme suçuna teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, zararın ağırlığı gözönünde tutularak en üst sınırdan ceza tayini yerine yazılı şekilde 13 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle eksik ceza belirlenmesi,b) Katılanın kendisini vekille temsil etmesi nedeniyle hükmedilen vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi yerine, yazılı şekilde hazineden alınmasına karar verilmesi,c) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve . sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri dikkate alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.