MAHKEMESİ : . Ağır Ceza MahkemesiSuç : Eşini öldürmeye teşebbüs, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılıkTÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı. İl Müdürlüğü vekilinin 14.01.2016 tarihli dilekçesi ile dosyaya müşteki sıfatıyla katılmayacaklarını belirtmiş olması karşısında vaki temyiz isteminin, b) Mağdur sanıklar.,., şikayetlerinden vazgeçmiş olması ve katılma taleplerinin bulunmaması karşısında mağdur sanık . müdafii ile mağdur sanık . müdafiinin müşteki sıfatı ile temyiz yetkileri bulunmadığından, müşteki sıfatı ile yapılan temyiz taleplerinin,CMUK'nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ., eşi mağdur . kasten yaralama suçu ile sanık ., eşi mağdur .ve mağdur . yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık ., eşi mağdur . kasten yaralama suçunun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık. müdafii ile sanık . yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, A- Sanık . hakkında eşi mağdur .kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden; Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, .esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,B- Sanık . hakkında eşi . kasten öldürmeye teşebbüs ve mağdur . kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden; Oluşa, kabule ve dosya içeriğine göre; mağdur . sanık .ile evli olup yaklaşık iki yıldır mağdur .ile de ilişkisinin bulunduğu, . bu ilişkiyi öğrendiği, bu nedenle bir süre eşinden ayrı yaşadığı, ancak daha sonra . özür dilemesi üzerine barıştıkları, fakat .,., ile olan ilişkisini devam ettirdiği, olay günü .,.,de yanına alarak . ile müşterek ikametlerinin önüne geldiği, .kapıya çıkarak eşi . hitaben "bu kadını eve sokmam" dediği, .,., ile birlikte eve gireceğini söylemesi üzerine başlayan tartışmada .,., basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir biçimde yaraladığı, .,., üç tanesi batına nafiz olacak şekilde toplam beş bıçak darbesiyle karaciğer, jejenum yaralanmalarına ve hayati tehlike geçirmesine sebebiyet verdiği,. ise bir tanesi böbrek lojuna ve peritona nafiz, bir tanesi de karaciğer lojuna nafiz olacak şekilde toplam altı bıçak darbesiyle karaciğer, bağırsak laserasyonlarına ve yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak biçimde yaraladığı olayda;a) Sanık .hem 155'i hem de 112'yi aradığını söylemesi karşısında; sanığın, olay tarihinde kullandıkları telefonlarla ilgili kayıtlarının istenilerek söz konusu telefonlardan 112 ve 155 nolu telefon hatlarının aranıp aranmadığının, olayla ilgili ambulansı kimin çağırdığının tespiti ile sonucuna göre; sanık hakkında TCK'nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,b) Mağdurlardan sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin ulaştığı boyut dikkate alındığında haksız tahrik nedeniyle 1/4'den 3/4 oranına kadar cezada indirim öngören TCK'nun 29. maddesi ile yapılan uygulamalar sırasında makul oranda indirim yapılması yerine, yazılı şekilde 3/4 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,Kabule göre;c) TCK'nun 35. maddesi ile yapılan uygulamalar sırasında, mağdurlar.,.,meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek üst sınırlara yakın cezalar verilmesi yerine, yazılı şekilde uygulama ile eksik cezalar tayini,d) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, .esas ve .sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.