Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3602 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 1 - 2014/283176MAHKEMESİ : Iğdır Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 10/06/2014, 2014/9 (E) ve 2014/116 (K)Suç : Kasten öldürmeye teşebbüsTÜRK MİLLETİ ADINA 1) Oluşa, tüm dosya kapsamına, suç aletinin öldürmeye elverişli olmasına, tanıklar C.. A.., A. R., E.. B.., Y.. Z.. ve M.. B..'in beyanları karşısında sanığın eylemini engel hal sebebiyle tamamlayamamasına, mağdur Ersin'deki kesici delici alet yarasının hayati tehlike oluşturduğu yönündeki raporun yeterli nitelikte bulunmasına göre sanığın açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğuna ilişkin mahkemenin kabul ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş,2) Sanığın bıçakla, mağdur Ersin'i göğüs bölgesinden sağ minimal travmatik pnömotoraks nedeniyle hayati tehlike oluşturacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda, kasten öldürme suçuna teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek makul bir ceza tayini yerine sadece hiç isabet olmayan hallerde verilebilecek şekilde alt sınırdan ceza belirlenmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.3) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık T.. T..'nın mağdur E.. T..'i kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ve müdafiinin suç vasfına, haksız tahrik bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, A) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde tahsiline karar verilmesi ve,B) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri dikkate alındığında, mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama,Yasaya aykırı ise de, CMUK'nun 322. maddesi gereğince bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasında yer alan;a) Yargılama giderleri toplamından müdafii ücretinin çıkartılmasına ve tahsili gereken miktarın "387,59.TL" olarak,b) 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün ise "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine,Karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, verilen cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışındaki tutukluluk süresi nazara alınarak sanık ve müdafiinin tahliye taleplerinin REDDİNE, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.