1) Sanık O.. C.. hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahallinde mahkemece hüküm kurulması mümkün görülmüştür.2) Sanık A.. B.. hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet, Sanık N.. K.. hakkında mağdur B. C.'i tehdit, suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde:Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık A..'ın 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş; sanık N. C.'ın mağdur B.C.'i tehdit suçu yönünden elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta yönelik, o yer Cumhuriyet savcısının nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında bu madde ile yapılan uygulama kanuna aykırı ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmesi suretiyle DÜZELTİLEN, mahkumiyet hükmü ile beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (ONANMASINA),3) Sanıklar A.., Z.., E.., O..ve O.. haklarında; sanık A..'ın mağdur Z..'e yönelik kasten yaralamaya teşebbüs ve silahla tehdit; mağdur E..'e yönelik kasten yaralama, O.. ve Oğ..'a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs; sanık Z..'ün mağdurlar Ş.., S..ve A..'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme; sanık E..'in mağdur S..'ı kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet; sanık O..'un mağdurlar A.., S.. ve Ş..'a yönelik kasten yaralama; sanık Oğ..'un mağdurlar Ş.. ve S..'ı kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; Dosya kapsamına göre; A.. ve S.. B.. ile Z.. K.. arasında "A. B." isimli işyerinin kiralanması, işletilmesi ve hisse devirleri nedeniyle oluşan alacak-verecek sorununun bulunduğu, Z..'ün bu sorunu konuşmak için A..ve S..'ı İstanbul'dan çağırdığı, olaydan 1 gün önce tarafların bir araya geldikleri ancak sorunu çözemeyip ertesi gün buluşmak üzere sözleştikleri, olay günü Zülküf'ün işyerine diğer sanıklar Oğuz, Evren ve Orçun'u çağırarak diğer taraf olan Ayhan ve Serdar'ı bekledikleri, Ayhan'ın Z..'ü görüşmek üzere işyeri dışında başka bir yere çağırdığı ancak Z..'ün gitmediği, bunun üzerine S..'ın işyerine gelerek Z..'e "çabuk arabaya bin gidiyoruz" diyerek götürmeye çalıştığı ancak diğer sanıkların müdahalesi ile S..'ın Z..'ü götüremediği, S..ın telefon açması üzerine A..'ın işyerine geldiği ve Z..'ü götüremeyeceklerini anlayınca işyerinden ayrılıp 5 dakika sonra bu kez yanında Ş.. ve S.. ile birlikte yeniden geldiği, sanık A..'ın elindeki silahı Z..e doğrultarak "beni kim zannettiniz, seni öldürürüm" diyerek tehdit edip orada bulunan Z.., E.., O.. ve Oğ..'un üzerine 6 el ateş ettiği, açılan ateşle E..'in sağ femur orta hatta yumuşak dokuda madeni opasite oluşturarak hayati tehlike geçirmeyecek şekilde yaralandığı, diğer taraftan O.. ve E..'in silah, Oğ..'un da bıçak kullanarak A..'ı sağ gluteal ve sol uyluk bölgelerinden hayati tehlike geçirmeyecek, Ş..'u 3 el ateş ve bıçaklama sonucu her iki dizinden ve sol uyluk bölgelerinden hayati tehlike geçirecek, S..'ı ise ince bağırsakta 3 ayrı yerde bıçakla, batın sol üst kadrandan silahla yaralayarak bağırsak 50 cm rezekte edilip hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandıkları yönündeki dosyada yer alan bilgiler karşısında;a) Bir tarafta yer alan A.., S.. ve Ş..'un karşı tarafa yönelik eylemleri; Z.., E.., Oğ.. ve O..'un ise diğer tarafa yönelik eylemlere fikir ve irade birliği içerisinde hareket ederek ve fiiller üzerinde müşterek hakimiyet tesis ederek gerçekleştirdiklerinin iddia olunması ve buna yönelik deliller edilmesi karşısında öncelikle her bir gruba dahil olan sanıkların diğer gruba yönelik eylemleri hakkında açılmamış kamu davaları bulunması nazara alınarak, maddi gerçeğin tereddütsüz ortaya çıkmasının temini bakımından kamu davasına konu yapılmayan ve eksik olan eylemlere ilişkin Cumhuriyet başsavcılığına ihbarda bulunulması, kamu davası açılması halinde birleştirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,b) Kabule göre ise; Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.