Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2072 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6321 - Esas Yıl 2008
TEBLİĞNAME : 1-B/08/107201MAHKEMESİ :(GAZİANTEP) Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :12.11.2007 - 93/479SUÇ :Canavarca bir his sevki ile öldürmek ve izinsiz silah taşımak M.. O..'u canavarca bir his sevki ile öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanıklar B.. O.. ile E.. O..'un yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (GAZİANTEP) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.11.2007 gün ve 93/479 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar ve müdahiller vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Enver ve müdafiinin meşru savunma veya zorunluluk halinin bulunduğuna vesaireye yönelen, sanık Bülent müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; 1- Oluşa, dosya içeriğine ve kabule göre; olay tarihinden önce maktul ile aralarında mirasa dayalı hukuki nitelikte uyuşmazlık bulunan amcası sanık Enver’in olay günü saat 19.00 sıraları aynı nedenle kahvehanede maktul ile yaşadıkları tartışma sonrası, bir yakınından av tüfeği temin ederek ve yanına ekmek bıçağı alan oğlu sanık Bülent ile birlikte kullandığı motorla maktulü aramaya başladıkları, saat 20.00 sıraları maktulü görmeleri ve ona saldırmaları üzerine, maktulün üzerinde taşıdığı sallama tabir edilen bıçakla sanık Bülent’in kafasına vurup basit derecede yaraladığı, sanık Enver’in elindeki av tüfeği ile yakın mesafeden birden çok el ateş etmesiyle maktulün isabet alarak yere düşmesi üzerine, sanık Enver’in “sen hala ölmedin mi” diyerek ve eline geçirdiği maktule ait sallama tabir edilen bıçakla, sanık Bülent’in ise elindeki ekmek bıçağı ile maktulün hayati öneme sahip bölgelerine üçü toraksa ve dördü Batına nafiz olacak şekilde, ayrıca boyun larinkse kadar uzanan 17 cm. uzunluğunda 7 cm. derinliğinde ve 2,5 cm. genişliğinde boyun her iki yanda karotis arterleri kesecek şekilde yaraladıkları ve sonunda sallama tabir edilen bıçağı maktulün karnına saplanmış şekilde bırakarak birlikte motorla oradan ayrıldıkları, vücudunda toplam 10 adet kesici ve delici alet yarası ile sol omuz yan arka kısımda 9 adet, sol uyluk iç yanda ise 7 adet av tüfeği saçma tanesi yaralanması oluşan maktulün, av tüfeği saçma tanesi ile kesici ve delici alet yaralanmaları sonucu iç organ ve büyük damar yaralanmalarına bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği komplikasyonları neticesi öldüğü olayda; a) Sanıkların sadece öldürme kastına yönelik otopside belirtilen çok sayıdaki yaraları meydana getirmelerinin, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme amacını güttüklerini tek başına ortaya koymayacağı gibi, bu amaçla hareket ettiklerine yönelik dosyada kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanıkların kasten öldürme suçundan cezalandırılmaları yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek canavarca hisle veya eziyet çektirerek insan öldürme suçundan yazılı şekilde cezalandırılmalarına karar verilmesi; b) Olay günü saat 19.00 sıraları sanık Enver ile maktul arasında kahvehanede meydana gelen sözlü tartışma sırasında maktulden kaynaklanan sanıklara yönelik haksız eylem oluşturacak her hangi bir söz veya davranışın bulunmaması, sanık Enver’in temin ettiği av tüfeği ile, sanık Bülent’in ise elindeki bıçakla kendisine yönelik saldırıda bulunulduğunu gören maktulün, kendisini korumaya yönelik olarak üzerindeki sallama tabir edilen bıçakla sanık Bülent’e vurması eyleminin ise, ilk haksız hareketin sanıklardan gelmesi ve maktulün gösterdiği tepkide açık bir oransızlık bulunmaması karşısında, sanıklar lehine tahrik hükmünün uygulanamayacağı gözetilmeksizin, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan sanıkların daha az ceza almaya yönelik savunmalarına itibar edilerek haksız tahrik hükmü uygulanmak suretiyle yazılı şekilde eksik ceza tayini, 2- Sanık Bülent yönünden; 5237 sayılı TCK.nun 31/2 maddesi kapsamında kalan 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olan küçüklerin, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığının tespitinde, küçüğün içinde bulunduğu aile koşulları, sosyal ve ekonomik koşullar ile psikolojik ve eğitim durumu hakkında uzman kişilere rapor hazırlatılması, hazırlanan bu raporlar değerlendirilerek hakim tarafından ceza sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, bu doğrultuda doğrudan ceza sorumluluğu olup olmadığı konusunda 5237 sayılı Kanunun 31/2. maddesine göre görüş bildirme yetkisi olmayan Gaziantep Devlet Hastanesi’nin 13.03.2007 tarih ve 3006 sayılı raporuna dayanılarak eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması; 3- Sanık Enver’in adli sicil bülteninde yer alan sabıkasına ilişkin onaylı karar örnekleri getirtilip incelenerek, hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı olup, sanık Enver ve müdafii ile sanık Bülent müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen resen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA) 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.