Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2053 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 327 - Esas Yıl 2011





TEBLİĞNAME : 1-B/2010/286369MAHKEMESİ : (Yozgat) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 06/05/2010 gün ve 106/114SUÇ : Kasten Öldürme Adam öldürmek suçundan sanık olarak (Yozgat) Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılanması sonunda, suçluyu kayırma suçundan hükümlülüğüne karar verilen S.. A..'in fazla tutuklu kaldığı günler için 466 sayılı yasa uyarınca vaki tazminat isteği üzerine (MUŞ) Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede; dosyada miktarı yazılı maddi-manevi tazminatın davalı hazineden alınarak adıgeçen davacıya ödenmesine dair ittihaz olunan 06/05/2010 gün ve 106/114 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili ile davacı vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1.Davacının insan öldürme suçundan dolayı 07.02.2001 tarihinde tutuklanıp 05.01.2004 tarihinde tahliye edildiği, hakkında taammüden kan gütme saki ile insan öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarına fer'an iştirak suçlarından açılan kamu davası sonucunda mahkemece değişen suç vasfına göre, suçluyu kayırma suçundan 5237 sayılı TCK.nun 283/1, 62 ve 51 maddeleri gereğince 5 ay hapis cezasına mahkum edildiği, verilen kararın 04.12.2006 tarihinde dairemizce onanarak kesinleştiği, davacının tutuklu kaldığı tarihlerde yürürlükte olan 466 sayılı Yasa’nın 1. maddesinin 7. bendine göre “Mahkum olup da tutuklu kaldığı süre hükümlülük süresinden fazla olan kimselerin uğrayacakları her türlü zararlar, bu kanun hükümleri dairesinde Devletçe ödenir” hükmü ve davacının tutuklu kaldığı sürenin hükümlülük süresinden fazla olduğunun anlaşılması karşısında davacı lehine tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davanın reddine ilişen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. 2.Toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaatine, takdirine ve dosya içeriğine göre, davacının tutuklu kaldığı günler için lehine yazılı miktarda maddi ve manevi tazminata hükmolunmasında bozma nedeni dışında yasaya aykırı bir husus bulunmadığından, davalı vekilinin eksik incelemeye, bilirkişi raporunun yetersiz olduğuna, red edilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine yönelen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Hükmedilecek manevi tazminatın tayininde objektif bir ölçü bulunmamakla birlikte davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun iteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre de gözetilmek suretiyle, zenginleşme sonucu doğurmayacak ekilde, hak ve nesafet kuralları gözetilerek, makul bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu ölçülere uymayacak şekilde fazla miktarda tazminata hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş olduğundan davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile manevi tazminat yönünden kurulan hüküm ile bağlantı nedeniyle maddi tazminat yönünden kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 05/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.