MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürmeye teşebbüs, ruhsatsız silah taşımaHÜKÜM : a)TCK'nun 81, 35, 62. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası.b)6136 sayılı Kanunun 13/1, 62, 52 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 1,000 TL adli para cezalarıTÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in mağdur ...'i kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede öldürme kastı bulunmadığına, suç vasfına, alt sınırdan uzaklaşarak ceza tayinine ilişkin yeterli gerekçe bulunmadığına, TCK'nun 36. maddesinin uygulanması gerekiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,1-Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde,a- 5237 sayılı TCK'nun 52/2. maddesi uyarınca sanığın “500 TL adli para cezası” yerine hesap hatası sonucu “1000 TL adli para cezası” ile cezalandırılmasına hükmedilmesi ile,b-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;Bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin 3. paragrafındaki “1000 TL” ibaresinin "500 TL" şeklinde, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 2-Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise,a-Mağdur hakkında düzenlenen ...Devlet Hastanesinin 18.11.2014 tarihli raporunda ''batın sol üst kadranda 1-2 cm eteşli silah girişi mevcut, çıkış deliği gözlenmedi, sol el 4. parmakta fraktür, BTM ile giderilemez, hayati tehlikesi vardır'', Genel cerrahi uzmanı tarafından düzenlenen 24.11.2014 tarihli raporda ''Batına nafiz ateşli silah yaralanması nedeniyle acil olarak yatırıldı. Opere edildi. Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olmuştur. Vücudunda kemik kırılmasına neden olmuştur'', Ortopedi uzmanı tarafından düzenlenen 25.11.2014 tarihli raporda ise "Sol el D4 proksimal falanks açık kırık, ortopedi yönünden hayati tehlike geçirmemiştir. Yaralanma basit bir tıbbi müdahale ile giderilmez. Vücudunda kemik kırılmasına neden olmuştur. Kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisi 2 (ORTA) derecedir" ibareleri bulunmasına rağmen her bir yaranın niteliği, iç organlarda yaralanma oluşturup oluşturmadığı ve ayrı ayrı hayati tehlikeye neden olup olmadığının açıkça belirtilmemesi karşısında; mağdurun tüm tedavi evrakları ve grafilerinin getirtilmesinden, dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna gönderilerek yaraların niteliği, iç organlarda hasar oluşturup oluşturmadığı ve ayrı ayrı hayati tehlikeye neden olup olmadığı yönünde rapor aldırılmasından sonra hukuki durumunun ve TCK'nun 35/2. maddesi uyarınca yapılacak uygulamanın tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,b- Dosya içeriğine göre; mağdur hakkında olaydan 2 ay kadar önce sanığı bıçakla yaraladığı iddiasıyla kamu davası açıldığı ve yargılamanın ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/887 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, bu dosyada verilecek hükmün haksız tahrik uygulamasını doğrudan etkileyeceği dikkate alınarak dava dosyasının fiili ve hukuki irtibat taşıyan bu dosya ile birleştirme olanağının araştırılmasından, karar verilmiş ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin çıkartılmasından sonra sonucuna göre sanık hakkında TCK'nun 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,c-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.