TEBLİĞNAME : 1-B/09/233332MAHKEMESİ :(OSMANİYE) İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :29.04.2009 - 33/54SUÇ :Silahla yaralama H.. Ö.., H.. Ö.., L.. Ö.., A.. U.., R.. B.. ile R.. Ö..'i silahla ayrı ayrı yaralamaktan sanık K.. B..'ın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (OSMANİYE) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.04.2009 gün ve 33/54 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına göre mağdurlar Havva, Remzi, Hayati, Leyla ve Aysel'i kasten yaralama suçlarının niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin teşdiden ceza tayinine, haksız tahrik bulunduğuna vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1- Mağdurlar Havva, Remzi, Hayati, Leyla ve Aysel'i kasten silahla yaralama suçları yönünden;Sanığa yüklenen suçların temas ettiği maddelerdeki cezaların nev'i ve miktarına göre, 21.04.2002 olan suç tarihinden temyiz incelemesi tarihine kadar 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmakla, hükümlerin (BOZULMASINA), ancak bozma nedenine göre yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322 maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. Maddeleri uyarınca kamu davalarının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2- Mağdur Rızvan'ı kasten silahla yaralama suçu yönünden; sanığın, mağdura av tüfeği ile iki el ateş ederek sol omuz ve sol uyluk bölgelerinden isabetle sol superfacial arter ve sol femoral komplet yaralanması ile sol humerus açık parçalı kırığına neden olup yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladığı olayda, kullanılan vasıtanın elverişliliği, atış sayısı, hedef alınan bölgelerin ve yaraların niteliği ile meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alındığında, sanığın fiili ile açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu, bu nedenle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeden, suç vasfının yaralama olarak kabul edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının gözetilmemesine 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.