Tebliğname No : 3 - 2007/73305MAHKEMESİ : Elbistan Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 29/12/2006, 2006/115 (E) ve 2006/351 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdura karşı eyleminin sübutu kabul, haksız tahrikin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin tahrikin varlığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya içeriğindeki delillere göre; mağdurun, sanığın yeğeninin eşi olduğu, olay günü çarşıda mağdurun yanında başka bir erkek olduğunu gören sanığın alkollü vaziyette evine giderek bu hususta mağdurla tartıştığı, mağdurun "ben yanlış bir şey yapmıyorum" demesi üzerine, yanında getirdiği çakı bıçağını çıkartarak mağdura vurmaya başladığı, mağdurun biri toraksa nafiz olacak biçimde göğüs bölgesinden iki isabetle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, ikinci darbeden sonra bıçağın sanığın elinden düştüğü ve mağdurun sanığın elinden kaçarak tanık Emine'nin evine sığındığı, onu takip eden sanığın arkasından tanığın evine girerek elindeki bira şişesi ile mağdura saldırmaya devam ettiği ve tanıkların araya girmesi neticesinde eylemlerine son vermek zorunda kaldığı olayda; 1-Sanığın hedef aldığı vücut bölgeleri, yara yerleri ve yaraların niteliği, kullanılan aletin elverişliliği, ısrarla saldırısına devam eden sanığın tanıkların araya girmesi sebebiyle eylemini tamamlayamamış olması hususları birlikte dikkate alındığında; sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs yerine vasıfta yanılgıya düşülerek kasten yaralamadan hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında kurulan hükümde, hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin fıkrada, 5237 sayılı TCK.nun 53/3 fıkrası uyarınca aynı maddenin 1-c bendinde yer alan sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321 maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 17/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.