Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1871 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7595 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1 - 2011/267077MAHKEMESİ : İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 30/05/2011, 2004/1999 (E) ve 2011/227 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 SYM TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Katılan Ramazan'ın, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçundan kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip,sanık Göktürk'ün mağdur Ramazan'a karşı öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, sanığın savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında herhangi bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin vasfa ve tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle; A-Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan ve aşamalarda zorunlu müdafii huzurunda savunması alınan sanığa, 5320 sayılı Yasanın 13/1. fıkrası uyarınca zorunlu müdafiilik ücretinin yüklenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, B-Sanığın tabanca ile hayati bölgeleri hedef alarak iki el ateş ettiği, atışlar neticesinde sırt ve sol uyluk bölgesinden isabet alan mağdurun, karaciğer, mide, diyafragma, dalak ve akciğer yaralanması ile hayati fonksiyonları ağır (4.) derecede etkileyen omurga kırığı nedeniyle hayati tehlike geçirdiği, omurga kırığına bağlı parapleji (belden aşağı felç, idrar ve gaita inkontinansı) nedeniyle duyu ve organlarında işlev kaybına yol açan iyileşmesi mümkün olmayan hastalığa yakalandığı, % 80 oranında sakat kaldığı olayda; Mağdurun geçirdiği felç nedeniyle duyu ve organlarında işlev kaybına yol açan iyileşmesi mümkün olmayan hastalığa yakalanması ve suçun silahla işlenmesi halinde, öngörülen hapis cezasının 8 yıldan az olamayacağı; olayımızda olduğu gibi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 86. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmayı gerektiren nedenlerin varlığı halinde, bu cezanın üst sınırının 12 yıl 18 aya kadar ulaşabileceği (TCK.nun 86/1,3-e, 87/2-a-b, 87/2-son), 12 yıl 18 ay hapis cezasının kasten yaralama suçları için öngörülen cezanın üst sınırı olduğu, anılan 8 yıl hapis cezasının bu cezanın yarısından (6 yıl 9 aydan) fazla olduğu; kasten insan öldürmeye teşebbüs suçu için öngörülen cezanın, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası olduğu (TCK.nun 35/2); anılan suçlar arasında hiyerarşik bir denge (önem sırası, daha ağır bir ceza ile cezalandırmayı gerektirme hali) bulunduğu; uygulamada birliğin sağlanması için bu dengenin korunması gerektiği, 35. maddenin uygulanmasında esas alınan tek "ölçütün" "meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı" olduğu; 35. maddesi uyarınca cezanın alt ve üst sınırlar arasında belirlenmesinde yargıca takdir hakkı tanınmış ise de, taktirde yanılgı bulunup bulunmadığını denetlemenin, uygulamada birliği sağlamakla görevli Yargıtay'a ait olduğu; "tehlike" sözcüğünün, büyük bir zarara ya da yok olmaya yol açabilecek bir durum ya da şey olarak, "zarar" sözcüğünün, bir şeyin, bir olayın yol açtığı kötü sonuç olarak, "hayati tehlike" kavramının, yaralama ile başlayan ve ölüme yol açabilen, tedavi ile düzelse bile bir kişiyi ölüme yaklaştırmış olan tablo olarak tarif edildiği; bir olayda, tehlike (atışların isabet etmemesi) ve zarar (yara meydana getirilmesi) hallerinin birlikte bulunmasının mümkün olduğu konuları gözönünde tutularak, somut olaya bakıldığında; 35. madde uyarınca, meydana gelen zararın ağırlığına göre, cezanın üst sınırdan tayini gerektiği halde, 14 yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.