Sanık Nasan hakkında maktul Kazım'ı tasarlayarak öldürme, eşi mağdur Fatma'yı öldürmeye teşebbüs ve mağdur Mehmet Emin'i olası kastla yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde eşi mağdur Fatma'yı öldürmeye teşebbüs ve mağdur Mehmet Emin'i olası kastla yaralama suçlarının niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, olası kastla yaralama suçunun sübutuna, öldürmeye teşebbüs suçunun vasfına, bütün suçlar yönünden haksız tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle; A) Sanık hakkında eşi mağdur Fatma'yı öldürmeye teşebbüs ve mağdur Mehmet Emin'i olası kastla yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), B) Sanık hakkında maktul Kazım'ı tasarlayarak öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden; Maktul ve sanığın aynı ilçede polis memuru olarak görev yaptıkları, sanık Nasan'ın borçları nedeniyle maddi sıkıntı içinde olduğu, görev yaptığı yerdeki bir esnaf ve maktul ile birlikte ortaklaşa kredi kullandıkları ancak sanığın kredinin kendi payına düşen bölümünü zaman zaman ödeyemediği, maaşı üzerinde de borçları nedeniyle hacizlerin olduğu, olay tarihinden önce de bu durum nedeniyle polis sandığından kredi çekmek istediği ve bu nedenle maktulden kendisine kefil olmasını istediği, teklifinin maktul tarafından kabul edilmemesi sebebiyle aralarının bozulduğu ve konuşmadıkları, olay tarihinde sanık Nasan'ın nöbetçi olduğu sırada saat 19:00 sıralarında arkadaşı tanık Mustafa'dan ertesi gün hastaneye gitmek üzere aracını istediği, araca yakıt aldırarak park yerine çıkışı kolay olsun diye aracın önü yola bakacak şekilde park ettiği, nöbet bitim saati olan saat 21:00 sıralarında ise İlçe Emniyet Müdürlüğü üstündeki lojmanına çıkarak eşi Fatma'ya arkadaşından araç aldığını belirttiği eşinin sebebini sorması üzerine "seni öldüreceğim ya kaçmak için" diyerek eşini bıçakladığı, üzerini değiştirdikten sonra lojmanın altında bulunan lokale inerek maktul Kazım'ı tabanca ile ateş etmek suretiyle öldürüp arkadaşından aldığı araç ile kaçtığı olayda; Tasarlamanın oluşması için, bir kimseye karşı soğukkanlı bir şekilde ve koşulsuz olarak belli bir suçu işleme kararının verilmesi, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında tasarlamayı kabule elverişli makul bir sürenin geçmesi, bu süre içerisinde sebat ve ısrar gösterilerek karardan dönülmemesi ve suçun işlenmesi gerekmekte olup, sanığın, maktulü öldürme konusunda önceden bir karar verdiğini, bu kararında sebat ve ısrar gösterip, makul bir süre geçmesine rağmen kararından dönmediğini gösterir yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı, olayda tasarlamanın şartlarının oluşmadığı anlaşıldığı halde, kasten insan öldürme suçundan 5237 sayılı TCK.nun 81. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde TCK.nun 82/1-a maddesi uyarınca uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 06/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.