Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1730 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1853 - Esas Yıl 2011





TEBLİĞNAME : 1-B/2011/84708MAHKEMESİ : (İZMİR) Onbirinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :21.10.2008 - 279/227SUÇ :Kasten öldürme U.. A.. ve A.. B..'u ayrı ayrı kasten öldürmekten, C.. A.. ile M.. Ç..'i kasten öldürmeye teşebbüsten sanık Z.. M..'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (İZMİR) Onbirinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.10.2008 gün ve 279/227 sayılı hüküm resen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanık müdafi ve müdahil vekili taraflarından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Maktul Uysal'ın babası Kemal Aksu’nun usulüne uygun şekilde davaya katılma istemi ve bu konuda verilmiş bir karar bulunmadığı halde vekilinin katılan sıfatı ile yaptığı temyiz isteminin CMUK 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. 2- Sanık Zakir hakkında maktuller Alayı ve Uysal'ı öldürme, mağdurlar Cuma ve Murat'ı öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ve sanığın maktul Uysal'ı öldürme suçu nedeniyle tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Olay tarihinden iki gün önce maktul Uysal ile mağdurlar Cuma ve Murat’ın petrol istasyonunda oturdukları sırada, sanık Zakir’in aracı ile tek başına yoldan geçtiğini fark etmeleri üzerine, maktul Uysal'ın kullandığı araçla mağdurlarla birlikte sanık Zakir’i takip ettiği, sanığı trafik ışıklarında el işaretleri ile durdurarak aracı sağa çekip araçtan inmesini istediği, maktul Uysal'ın da araçtan inerek sanık Zakir'den E.. D.. isimli şahsı bulup kendisine getirmesini ayrıca yerini tespit ettiğinde kendisine bildirmesini isteyerek cep telefon numarasını aldığı, mağdurların ise sanık ile konuşan maktul Uysal'ın gerisinde bekledikleri, olay tarihinde maktul Uysal ve sanık Zakir'in cep telefonu ile görüşerek Bornova'da bulunan bir petrol istasyonunda buluşmak üzere sözleştikleri, maktul Uysal'ın kullandığı araç ile yanında maktul Alayı ve mağdurlar olduğu halde olay yerine gelip beklemeye başladıkları, bir müddet sonra sanık Zakir'in yanında Ahmet (suç tarihinden sonra ölmesi nedeniyle soruşturma aşamasında hakkında takipsizlik kararı verilen) ile birlikte olay yerine geldikleri, aracını park eden sanık Zakir ile maktul Uysal'ın konuşmaya başladıkları, konuşma sırasında maktul Uysal'ın sanığa ağzına iyice yaklaşarak bıyıklarını çektiği, bu sırada cep telefonu çalan sanık Zakir'in konuşmanın hemen ardından yanında bulunan Ahmet ile birlikte silahlarını çekerek maktul Uysal ile arkasında araç dışında bulunan maktul Alayı ve mağdurlara en az otuz el ateş ettikleri, maktuller Uysal ve Alayı'nın aldıkları yaralar nedeniyle öldükleri, mağdur Cuma'nın ön aksiller çizgide omuzdan 7-8 cm alt ve sırt 7-8 torakal vertebra bölgesinden olmak üzere aldığı iki isabet sonucunda hayati tehlike geçirmeksizin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde, mağdur Murat'ın ise sağ skapula medial sınır, yanak sağ mandibula orta ve sol lomber bölgeden olmak üzere aldığı üç isabet sonucunda, sağ akciğerdeemopnömotoraksa neden olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde, yaralandıkları olayda; a) Mağdurlar Cuma ve Murat'ı öldürmeye teşebbüs suçlarında kurulan hükümlerde; 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, mağdurların yaralanmaları nedeniyle meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığına göre, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, mağdur Murat'ı öldürmeye teşebbüs suçundan 10 yıl, mağdur Cuma'yı öldürmeye teşebbüs suçunda ise 9 yıl hapis cezası tayin edilmek suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi, b) Maktul Alayı ile mağdurlar Cuma ve Murat'dan gelen ve tahrik oluşturacak herhangi bir söz veya davranış bulunmadığı halde, sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, c) Sanığın adli sicil kaydına ve dosyaya getirtilen onaylı ilam örneğine göre, İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinin 25.02.1999 tarih ve 98/247-235 karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Yasanın 12/1, 59/2, 81/1 maddeleri gereğince verilen 7 yıl 15 ay hapis cezasının 25.02.1999 tarihinde kesinleştiği ve tekerrüre esas olduğu anlaşıldığı halde, sanık hakkında TCK 58. madde hükmünün uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık Zakir müdafii, Cumhuriyet Savcısı ve katılan Harun vekilinin temyiz itirazları bu bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin, kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.