Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1671 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2915 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : . Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten yaralamaTÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . mağdur.yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, aleyhe bozma yasağına aykırı davranıldığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın bir tanesi toraksa bir tanesi de batına nafiz olup her iki yaralanması nedeniyle de hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde toplam on iki bıçak darbesi ile mağduru yaraladığı olayda;1) Kullanılan silahın niteliği, hedef alınan vücut bölgeleri, darbenin sayısı, şiddeti ve niteliklerine göre, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu bu nedenle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,2) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,3) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.