Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1645 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3624 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten yaralamaHÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... hakkında: TCK.nun 37/1, 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62/1 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 5 yıl hapis cezası 2- Sanıklar ..., ... hakkında: TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 29/1, 62/1 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 1 ay hapis cezasıTÜRK MİLLETİ ADINA ... ve ... müdafiinin sanık müdafii sıfatıyla kendi müvekkilleri hakkındaki mahkumiyet hükümlerini, katılan ... vekili sıfatıyla da Barış ve Ümit hakkındaki hükümleri;Sanıklar Barış ve Ümit müdafilerinin ise sadece sanık müdafii sıfatıyla kendi müvekkilleri hakkındaki mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri gözetilerek yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...'a yönelik, sanıklar ... ve ... hakkında ise mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, sanıklar Hasan ve Mustafa bakımından kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile tüm sanıklar yönünden takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar Ümit ve Barış müdafilerinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazları ile katılan-sanıklar ... ve Hasan müdafiinin “eksik incelemeyle karar verildiğine”, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüyle ilgili yapılan incelemede;Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 günlü, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüyle ilgili yapılan incelemede;1-) Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılama sırasında mahkemenin yargı çevresinde yer alan Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğu anlaşılan sanık ...'ın bizzat duruşmada hazır edilerek müdafii huzurunda bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmasından sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması, 2-) Dairemizin 25.12.2012 tarihli kararı ile sanıklar Mustafa ve Hasan hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin, sanıkların eylemlerinin TCK'nun 87/1-d. maddesi kapsamında kaldığından bahisle bozulduğu, bozma kararı üzerine yeniden verilen cezaların bozmaya konu olan cezalardan daha ağır olması nedeniyle sanıkların duruşmada dinlenmeleri gerektiği gözeitilmeden, sanıkların yokluğunda müdafilerinin huzurunda yargılamaya devamla karar verilmek suretiyle CMUK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,3-) Kabule göre de, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafileri ile katılan-sanıklar ... ve Hasan müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.