Yeni doğmuş bebeği olası kastla öldürmekten sanıklar Yaşar ile İdris'in yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (Artvin Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 17.03.2010 gün ve 5/24 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcı I ıgı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.1- Sanıklar Yaşar ve İdris'in yaptıkları savunmalarının aynı yönde olması, olayda suç atma durumunun bulunmaması ve mevcut kanıt durumu karşısında, sanıklar arasında menfaat çatışması bulunmadığı kabul edilmiş ve tebliğnamenin bu yöndeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafi ilerinin ayrı ayrı duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde sübuta, suç vasfına, delillerin hatalı takdir edildiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık Yaşar'ın olaydan yaklaşık on beş gün önce on yedi yaşındaki kızı Duygu'nun uygun görmedikleri bir ilişki sonucu hamile kaldığını öğrendiği, ancak bu durumun çevrelerinde hoş karşılanmayacağını düşünerek kızı Duygu'yu da yanma alıp memleketi Ordu'dan Trabzon'a gittikleri, sanık Yaşar'ın burada polis memuru olarak görev yapan akrabası sanık İdris'ten doğumun Trabzon'da yapılması ve bu durumdan kimsenin haberi olmaması hususunda yardım istediği, îdris'in kabul etmesi üzerine evinde kalmaya başladıkları, sanık Yaşar'ın bebekten kurtulmak için kendince yollar araştırdığı, bu amaçla bebeği aldırmak için kızı Duygu'yu özel bir muayenehaneye götürdüğü, ancak doğum yaptırılması gerektiğinin söylenmesi üzerine gerekli tetkik ve işlemler yapılarak olay günü saat 15.00 sıralarında sanık îdris'in aracıyla Duygu'yu T... F... Devlet Hastanesi'nin kadın doğum servisine getirdikleri, burada yapılan ameliyatla yedi aylık canlı bir kız bebek dünyaya getirildiği, ancak erken doğum nedeniyle küveze alınması gereken bebeğin boş küvez olmadığı için Trabzon Doğumevi'ne sevkedildiği, sanık Yaşar'ın bebeğin kendileri tarafından doğumevine götürüleceğini söy-leyerek saat 17.00 sıralarında bebeği teslim alıp çıktığı, sanık İdris'e ait ve onun kullandığı araçla bebeğin sanıklar tarafından önce îdris'in evine getirildiği, burada bebekten nasıl kurtulacakları konusunda aralarında konuştukları, saat 18.00 sıralarında bebeği bir yere bırakmak amacıyla îdris'in kullandığı araca binerek yola koyulduklan, Trabzon'dan yaklaşık 160 km uzaklıktaki Artvin'in Hopa ilçesine yakın bir yerde saat 21.00 sıralarında durdukları, sanık Yaşar'ın bebeği battaniyeye sarılı bir şekilde yol kenarında bulunan ve en yakın yerleşim yerine uzaklığı yaklaşık 80 metre olan otlakların arasına bıraktıktan sonra sanıkların aynı araçla tekrar Trabzon'a döndükleri, bebeğin bir gün sonra tesadüfen oradan geçmekte olan tanık Osman tarafından ölü olarak bulunduğu, Adli Tıp Genel Kurulu'nun raporuna göre bebeğin "solunum yetersizliği sonucu öldüğünün" belirtildiği olayda;Sanıkların eylem ve irade birliği içinde hareket ederek, eylemin işlenmesi üzerinde ortak hakimiyet kurarak sanık Yaşar'ın alt soyundan olan yeni doğmuş bebeği kasten öldürme suçunu işledikleri anlaşıldığı halde sanık Yaşar'ın TCK'nın 82/1-d-e, 62, 53. maddeleri, sanık İdris'in 82/1-e, 62, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları yerine, sanık Yaşar hakkında TCK'nın 82/1-d-e, 21/2, 62, 53. maddeleri, sanık İdris hakkında 82/1-e, 21/2, 62, 53. maddelerince hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafi ilerin in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re'sen de incelemeye tabi hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), aleyhe temyiz olmadığından, CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, sanık İdris'e verilen cezanın miktarı ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye isteminin reddine, 16.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.