Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1554 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5689 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, tehditHÜKÜM : 1-Sanık ... için; TCK.nun (86/1-3-e, 29, 53), (6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 52, 53), 63 maddeleri uyarınca; (2 yıl 3 ay hapis cezası), (1 yıl hapis ve 600 TL adli para cezası.2-Sanık ... için; TCK.nun (106/2-a, 43, 29, 62, 53, 58), (6136 sayılı Kanunun 13/4, TCK.nun 62, 52, 58) maddeleri uyarınca; (1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası), (25 gün hapis ve 60 TL adli para cezası)TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan verilen hapis cezalarının kanuni sonucu olarak TCK'nun 53.maddesinde düzenlenen belli haklardan yoksun kılma hükümlerinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de; bu husus mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olup her zaman karar verilebilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.2-Sanık ... hakkında mağdurlar ... ve Hüseyin'i silahla tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykrılık, sanık ... hakkında mağdur ...'ı kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak sanık ... müdafii ile sanık ...'ın istemleri üzerine yapılan temyiz incelemesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'ın mağdur ...'a yönelen eylemi ile 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık ...'ın mağdur ...'a yönelen eylemi ile 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının sübutu kabul, sanıkların 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarında oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekildesuçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ...'ın beraat hükmü kurulması gerektiğine, sanık ... müdafiinin sübuta vesaireye yönelen ve ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;A-Sanıklar Sakıp ve Hasan hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA);B-Sanık ... hakkında mağdur ...'ı kasten yaralama ve sanık ... hakkında mağdurlar ... ve Hüseyin'i silahla tehdit suçlarından kurulan hükümler yönünden;Oluşa ve dosya içeriğine göre; Hasan'ın yanında tanıklar Zahide ve ... olduğu halde saat 01:30 sıralarında Ereğli Genelevi'nin önüne gelip içeriye girmek istedikleri ancak genelevin saat 24:00'den sonra kapalı olması nedeni ile bu isteklerinin güvenlik görevlisi tanık Atilla tarafından kabul edilmediği, sonrasında yanlarına genel evde çaycı olarak çalışan tanık Dursun'u da alarak ayrıldıkları ve bir süre otomobil içerisinde alkol aldıktan sonra aynı yere geldikleri ve yeniden içeriye girmek istedikleri, ancak tanık Dursun'un saat itibariyle bunun mümkün olmadığını söylediği, Hasan'ın otomobili ile yeniden geldiğini gören ve genelevin sahibinin oğlu olan Sakıp ile genel evde şoför olarak çalışan mağdur ... ve genelevin işletmeciliğini yapan mağdur ...'in, otomobile doğru yaklaşıp kapılarını açmaya çalıştıkları, Hasan'ın, Hüseyin'in elinde parlayan bir şey gördüğünü sanması ve kapıyı açmak istemeleri nedeni ile endişelendiği ve yanında bulunan ses tabancasını çıkartarak oturur vaziyette sağ bacağıyla mekanizmasını kurarak namlusuna mermi aldığı, bu sırada otomobilin arka sağ kapısında bulunan Sakıp'ın, kapının kilitleme sisteminin arızalı olmasından faydalanarak kapıyı açtığı ve Hasan'ın ekspertiz raporu ile de gerçeğinden ayırt edilmesi mümkün olmayıp iğfal kabiliyeti bulunan tabancasının mekanizmasını kurduğunu ve namlusuna mermi aldığını görerek yanında bulunan ruhsatsız tabanca ile bir el ateş ederek mağduru sağ omuz bölgesi ile gövdesinin birleştiği bölgeden basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı olayda;a-Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden; Sanığın, otomobiline gelen ve kapılarını kilitlemesine rağmen açmaya çalışan mağdurlar ve sanık ...'ı görerek dışarıdan görünmeyecek şekilde silahını çıkartarak mekanizmasını kurduğu böylece tehdit kastı ile hareket etmeyip suçun manevi unsurunun oluşmadığı anlaşıldığı halde, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi;b-Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden;Sanığın, gece geç saatlerde ve kapalı olduğu dönemde geneleve girmek için yeniden gelen mağdur ...'ın otomobilinin sağ arka kapısını açtığı sırada şoför mahallinde oturur vaziyette bulunan mağdurun sağ bacağının olduğu bölümde, gerçeği ile ayırt edilmesi mümkün olmayan tabancasının mekanizmasını kurarak namlusuna mermi sürdüğünü görmesi üzerine, kendisinin ve yanında bulunan mağdurların yaşam haklarına yönelik olarak bir saldırı gerçekleşeceğini düşünmek suretiyle ve bu yönde kaçınılmaz bir hataya düşerek gerçekleşmesi muhakkak olan haksız bir saldırıyı o andaki hal ve şartlara göre orantılı biçimde defetmek amacıyla eylemi gerçekleştirdiği anlaşıldığı halde; sanığın, ceza sorumluluğunu kaldıran meşru savunma koşullarının gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz hataya düşüp bu hatasından faydalanacağı gözetilerek, hata hükümlerini düzenleyen TCK'nun 30. meşru savunma hükümlerini düzenleyen TCK'nun 25. maddeleri uygulanmak suretiyle CMK'nun 223/2-d maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 12/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.