Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1550 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 339 - Esas Yıl 2008





TEBLİĞNAME : 1-B/2007/159554MAHKEMESİ :Niğde Ağır Ceza MahkemseiTARİHİ VE NO 04.04.2007-499/77SUÇ :Silahla yaralama H. B.'i silahla yaralamaktan sanık S.. K..'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (NİĞDE) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 04/04/2007 gün ve 499/77 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olduğu anlaşılmakla, hakkında hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı hususu gözetilerek inceleme yapılmıştır, 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın “kasten yaralama” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim nedeninin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, cezanın fazla olduğuna, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak, a) Dosya kapsamına göre, sanığın, daha önce aralarında husumet bulunmayan, evine girmek üzere olan 72 yaşındaki mağdurun arkasından yaklaşıp, tespit edilmeyen bir nedenle bıçakla bir kez vurduğu ve suç yerinden kaçtığı, 5-6. kostal aralıktan giren bıçağın, cilt altı yaralamasına, 15 gün iş ve güç kaybına neden olup, batına nafiz olmadığı, iç organ ve damar yaralanması ile hayati tehlikeye yol açmadığı olayda, 765 sayılı TCK.nun 456/1.maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulurken, aynı Kanunun 29. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, tehlikenin ağırlığı ve kastın yoğunluğuna göre, temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi, b) Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.1997 tarih ve 594-653 sayılı ilamı uyarınca 765 Sayılı TCK’nun 456/2, 457/1, 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay 25 gün hapis cezasına mahkum olup, mahkumiyet kararı 29.12.1998 tarihinde kesinleşen ve 21.07.2002 tarihinde infaz edilen sanık hakkındaki ilam tekerrüre esas olduğu halde, 765 Sayılı TCK’nun 81. maddesinin uygulanmaması, c) 5237 Sayılı TCK. ile 765 Sayılı TCK.nun olayla ilgili bütün hükümlerinin yargı denetimine olanak verecek biçimde uygulanması, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması, 765 Sayılı TCK. Hükümlerinin uygulanması durumunda sanığın tekerrüre esas sabıkası da göz önüne alınarak, lehe olan hükmün belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerektiği düşünülmeden, somut karşılaştırma yapmaksızın, 765 Sayılı TCK’nun 456/1, 457/1. maddeleri ile 5237 Sayılı TCK’nun 86/2, 86/3-e maddelerinin uygulanması durumunda verilebilecek asgari cezaların alt ve üst sınırlarının belirtilmesiyle yetinilerek yazılı biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, tutuklu geçirilen süreler, ceza miktarı ve bozma nedenine göre sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 16/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.