Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 153 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5359 - Esas Yıl 2016





Dolandırıcılık suçundan hükümlü ... hakkında; Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/05/2006 tarihli ve 2006/115 esas, 2006/478 sayılı kararı ile verilen 1 yıl 2 ay hapis cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin Ankara 1. İnfaz Hakimliğinin 18/09/2015 tarihli ve 2015/2515 esas, 2015/2503 sayılı kararı sonrasında, hükümlü müdafiinin hükümlünün Almanya’da çalıştığı, izin için Türkiye’de bulunduğu, izin bitiminde dönmemesi durumunda, çalışma izninin iptal edilebileceği gerekçesiyle imza yükümlülüğünün ayda bir Almanya’da konsoloslukta yerine getirilmesine karar verilmesi yönündeki talebinin reddine dair Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, 01/10/2015 tarihli ve 2015/3244 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin Ankara 1. İnfaz Hakimliğinin 07/10/2015 tarihli ve 2015/2590 esas, 2015/2614 sayılı kararına yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, hükümlü hakkında ayda bir olmak üzere imza yükümlülüğü belirlenmesine, sair yükümlülüklerinin kaldırılmasına dair mercii Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2015 tarihli ve 2015/904 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlü hakkında belli bir bölgede denetim, gözetim altında bulundurulma (imza yükümlülüğü) yükümlülüğü, bireysel görüşme ve seminerlere katılma yükümlülüğü ve kamuya yararlı bir işte çalıştırılma yükümlülüğü yüklendiği, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 81/2. maddesinde “Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infazına karar verilen hükümlüler hakkında;a) Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılma,b) Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulma,c) Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme,ç) Belirlenen programlara katılma,Yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına, hazırlanan denetim planına göre komisyon tarafından karar verilir.” şeklinde düzenleme ile yine bir bölgede denetim ve gözetim altında bulunma başlıklı 86. maddesindeki “(1) Bir bölgede denetim ve gözetim altında bulunma; toplumun ve mağdurun korunması amacıyla bir bölgede bulunmayı esas alan, belirlenen yere belirlenen tarih ve saatlerde başvurma veya belirlenen bölge sınırları dışına çıkmama yükümlülüğüdür.(2) Hükümlüden, belirlenen tarih ve saatlerde, denetimli serbestlik müdürlüğüne, kolluğa, muhtarlığa veya müdürlüğün belirleyeceği bir kamu görevlisine başvurması istenir.(3) Belirlenen yerlere başvurma;a) Yüksek riskli hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri altında geçireceği süre içerisinde;1) İlk üç ay her gün,2) Üç ila altı ay arası haftada üç gün,3) Altı aydan sonra haftada iki gün,b) Orta riskli hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri altında geçireceği süre içerisinde;1) İlk üç ay haftada dört gün,2) Üç ila altı ay arası haftada iki gün,3) Altı aydan sonra haftada bir gün,c) Düşük riskli hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri altında geçireceği süre içerisinde;1) İlk üç ay haftada iki gün,2) Üç aydan sonra haftada bir gün,olarak uygulanır.(4) Bu yükümlülük, hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmasından itibaren on gün içinde başlar, koşullu salıverme süresinin sona ermesi ile tamamlanır.(5) Bu yükümlülük; ağır bir hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız başına idame ettiremeyen hükümlüler hakkında uygulanmaz.(6) Bu yükümlülük, yüksek riskli hükümlüler bakımından belirlenen bölge sınırları dışına çıkmama şeklinde de belirlenebilir.” şeklindeki düzenlemelere nazaran yapılan değerlendirmeye göre, orta riskli statüsünde bulunan hükümlü hakkında imza yükümlülüğünün denetim süresinin ilk üç ayı için haftada dört gün, üç ila altı ay arasında iki gün, altı aydan sonra ise haftada iki gün uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, mevzuatta öngörülmeyen bir şekilde yükümlülük öngörülmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03/08/2016 gün ve 94660652-105-06-13828-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;TÜRK MİLLETİ ADINAKanun yararına bozma talebine dayanılarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2015 tarihli ve 2015/904 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.