Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1510 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3246 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürmeye yardım HÜKÜM : Her iki sanık hakkında;Ayrı ayrı TCK'nun 81, 39, 62, 53. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası.TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Katılan ... vekilinin hak ve yetkisi bulunmadığından duruşmalı inceleme talebinin CMUK'nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ...'un maktul ...'a yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan ... vekilinin eksik incelemeye, sanık ... müdafiinin TCK'nun 25 ve 27. maddelerin uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunduğuna, TCK'nun 25 ve 27. maddelerin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa, tüm dosya kapsamına ve özellikle aksi kanıtlanamayan savunmalara göre, karı koca olan sanıklardan ...'ın belden aşağısının felçli olması nedeni ile tekerlekli sandalye ile hareket edebildiği, bakımının sanık ... tarafından gerçekleştirildiği, olay gecesi saat: 01.00 sıralarında maktulün sanıkların ikamet ettikleri evin kapısını açmak için zorladığı, ...'ın talebi üzerine ...'nin mutfaktan yarım metre uzunluğunda, 4-5 cm çapında bir sopa aldığı, ...'ın ise eline av tüfeğini aldığı, bu şekilde beklemeye başladıkları, maktulün banyo penceresinden eve girdiği, banyo kapısından evin hol kısmına geçtiğinde ...'nin kafasına sopa ile vurduğu, maktulün ...'nin ellerini ve kollarını tutarak saldırmaya çalışması üzerine bu kez ...'ın av tüfeği ile 2 kez eteş etmesi sonucu maktulün yere düştüğü, ...'nin maktulü yerdeki kilime sardığı, ...'ın da yardımıyla araca bindirdikleri, yaklaşık 1 saat yol aldıktan sonra gittikleri ... ili .... ilçesine bağlı ... köyünde maktulü bir uçurumdan aşağı doğru yuvarladıkları anlaşılan olayda,a- Sanıkların kasten öldürme eylemini ortak suç işleme kararına bağlı olarak, fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle birlikte işledikleri, davranışlarının faillik boyutunda olduğu, TCK'nun 37/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiği nazara alınmadan, olaya uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu aynı Kanunun 39. maddesi uygulanarak eksik cezalar tayini,b- Maktulün gece yarısı sanıkların evine izinsiz girmesi karşısında, sanıklar lehine TCK'nun 29. maddesinde yer alan haksız tahrik indiriminin asgari oranda uygulanması gerektiği gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle bu maddenin tatbik edilmemesi,c- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin mali durumlarının iyi olmadığı dosyaya yansıyan sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı biçimde tahsiline karar verilmesi,d- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Yasaya aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... vekili ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.