Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1080 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8364 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No: 1 - 2009/209367MAHKEMESİ : Kırıkkale Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 30/04/2009, 2008/114 (E) ve 2009/74 (K)SUÇ : Taksirle öldürme TÜRK MİLLETİ ADINA 1)Maktülün eşi olup 31.03.2005 tarihli celsede davaya katılmasına karar verilen S.. Ö..'e yokluğunda verilen kararın 21.05.2009 tarihinde vekiline tebliğ olunduğu anlaşılmakla, katılanın yasal süresinden sonra 29.05.2009 tarihinde gerçekleşen temyiz talebinin CMUK'un 310 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir. 2)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Emrullah, Fatih, Murat, Suat ve Tuna'nın suçlarının sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafiinin eksik inceleme ile karar verildiğine, sübuta, eylem ile ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; Maktülün, olay tarihinde satmış olduğu araç ile ilgili olarak konuşmak için sanıkların işlettiği kum ocağına gittiği, burada çıkan tartışma sonucu sanıkların hep birlikte tekme ve tokat ile vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde maktülü yaraladıkları, olaydan bir gün sonra maruz kaldığı travma, efor ve stres sonucu kendisinde mevcut olan kalp rahatsızlığının akut hale geçmesi sonucu maktülün hayatını kaybettiği olayda; Sanık Suat'ın 08.11.2004 tarihli sorgusunda "maktülün nefes darlığı ve kalp rahatsızlığının bulunduğunu, bu rahatsızlığını kendisi, babası Emrullah ve kardeşleri Fatih, Tuna ve Murat'ın da bildiğini" beyan etmesi, bu beyanının sanıklar Fatih ve Tuna'nın 08.11.2004 tarihli sorgularında da doğrulanması karşısında, sanıkların öngördükleri neticeyi istememelerine rağmen eylemlerini gerçekleştirdikleri, dolayısıyla bilinçli taksirle ölüme neden olma suçlarından cezalandırılmaları yerine, önceki ifadeleri ile örtüşmeyen bozma sonrası beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.