Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10153 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7905 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1 - 2011/267852MAHKEMESİ : Ankara 10. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 26/04/2011, 2009/126 (E) ve 2011/158 (K)SUÇ : Kasten yaralama, hakaret TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Yalçın hakkında mağdur Adnan'a yönelik eyleminin sübutu kabul, haksız tahrik nedeninin bulunmadığı ve takdire ilişen cezayı azaltıcı nedenlerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, sanık savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık Ayşe hakkında Adnan'a yönelik hakaret suçunda elde edilen delillerin mahkumiyete yeter nitelik ve derecede olmadığından bahisle beraat kararı verilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin haksız tahrik nedenlerinin bulunduğuna; katılan vekilinin sair nedenlere yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Oluş ve dosya içeriğine göre; sanıkların, mağdur Adnan'a ait dükkanın eski kiracıları oldukları, mağdur ile aralarında kira bedelinin ödenmemesi ve kiralanan dükkanın tahliye edilmemesi nedeniyle adli mercilere yansıyan hukuki ihtilaf bulunduğu, mağdur Adnan'ın, kira sözleşmesi yaptığı sanık Ayşe'ye karşı ilamsız icra yoluna başvurması ve sanık Ayşe'nin hakkında yapılan icra takibine itirazı üzerine,mağdur tarafından itirazın iptali davası açıldığı, söz konusu davanın mağdur lehine sonuçlandığı; sanık Ayşe'nin, kendisine karşı ilamsız icra yoluna başvuran mağdur Adnan hakkında, cinsel taciz iddiası ile Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması üzerine, açılan kamu davasının beraat ile sonuçlandığı, Uyap üzerinden "Yargıtay Dosya Sorgulama" ekranında yapılan arama sonucuna göre; ilgili kararın; Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 09/06/2011 tarihli, 2010/6664 - 2011/4568 sayılı "onama" kararı ile kesinleştiği; olay tarihinde ise; sanık Ayşe'nin; tanık Hüseyin'e ait işyerinde gördüğü mağdurun yanına geldiği, tarafların husumete konu nedenlerle birbirlerine karşılıklı hakaret ettikleri, akabinde tartışmayı duyan sanık Yalçın'ın olay yerine gelerek, elindeki bıçak ile mağduru, sağ lomber ve epigastrik bölgelerden batına nafiz kesiler oluşturacak şekilde yaralaması neticesinde, mağdurda, yaşamsal tehlikeye yol açan jejenum ve mide perforasyonu; transvers kolon ve transvers kolon mezosu kesisi ile lumbal arter yaralanması geliştiği; mağdurun, olay yerinden koşarak uzaklaşması nedeniyle, sanığın icrai hareketlerini tamamlayamadığı olayda; A-Sanık Yalçın hakkında mağdura karşı nitelikli kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; Sanık Yalçın ve mağdur arasında geçmişe dayalı husumetin bulunması, hedef alınan vücut bölgeleri, yara sayısı ve nitelikleri, engel hal nedeniyle eyleme son verilmesi hususları birlikte değerlendirilerek; sanık Yalçın'ın, eylemi ile ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılmakla; sanık Yalçın hakkında TCK.nun 81/1, 35, 62 maddeleri uyarınca öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesi gerektiği gözetilmeksizin; vasıfta hataya düşülerek, yazılı şekilde TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62 maddelerine göre nitelikli kasten yaralama suçundan hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi; B-Sanık Ayşe hakkında mağdura karşı hakaret suçundan verilen beraat kararı yönünden;Kovuşturma aşamasında dinlenen tarafsız tanık Hüseyin'in; sanık Ayşe ve mağdur Adnan'ın, olay sırasında birbirlerine hakaret ettiklerine ilişkin beyanı karşısında; sanık Ayşe hakkında TCK.nun 125/1 ve 129/3 maddeleri uyarınca bir karar verilmesi yerine beraate hükmedilmesi, 2-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24/11/2008 tarihli iddianamesi ile sanık Yalçın hakkında müşteki Adnan'a karşı hakaret suçundan 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde, mahkemece bu suç ile ilgili hüküm kurulmaması; Bozmayı gerektirmiş olup; sanık Yalçın müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 28/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.