Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1011 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten yaralamaTÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ., mağdur .yönelik eyleminin sübutu kabul, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru savunmaya, haksız tahrik nedeniyle yapılan indirimin az olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;a- Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık . ile mağdur . oğlu olan . arasında başlayan tartışmaya daha sonra olay yerine gelen mağdurun da katıldığı, sanık . küreğin metal kısmıyla mağdur. başına iki kez vurduğu, almış olduğu darbelerin etkisiyle organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olan subdural ve epidural hematoma, subaraknoidal kanamaya, pnömosefaliye, 3. ve 4. derecede kemik kırıkları ile 8x5 cm.lik kraniektomi defektine neden olacak şekilde mağdurun yaralandığı ve her iki darbe nedeniyle de ayrı ayrı hayati tehlike geçirdiği olayda, suçta kullanılan elverişli araç, hedef alınan vücut bölgesi, darbe sayısı ve şiddeti ile meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı olarak açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan temel cezanın üst sınıra yakın belirlenerek cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,b- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak CMUK'nun 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla BOZULMASINA, 07/03/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.