Tebliğname No : 1 - 2008/39680MAHKEMESİ : Ankara 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 12/12/2007, 2007/105 (E) ve 2007/435 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suçun sübutuna, tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanığın balta ile mağdurun sağ kol, sol kol ve hayati öneme haiz baş bölgesini hedef alarak yüzde sabit iz ve sol frontal bölgede ağır (4) derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaraladığı olayda; hedef alınan vücut bölgesi, kullanılan aletin elverişli1iği, yaraların yerleri, sayısı ve niteliği ciddi engel bulunduğundan dikkate alındığında, sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine, suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek kasten yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1) Sanığın, mağduru frontal bölgede ağır nitelikte kemik kırığına, yüzde sabit ize ve yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı eylemine, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası içeren TCK.nun 86/1 maddesi ile yapılan uygulama sırasında, temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlendiği olayda, en ağır cezayı gerektiren yüzde sabit iz ve mağdurun yaşamsal tehlike geçirmesi nedeniyle 87/1-c-d maddesi esas alınarak 5237 sayılı TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-c,d ve 62. maddeleri uyarınca uygulama yapılmasıyla yetinilmesi ve suçta birden fazla nitelikli halin varlığı nedeniyle temel cezanın üst sınıra yaklaşılarak belirlenmesi yerine, 5237 sayılı TCK.nun 87/1-a-d maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden 87/3 maddesiyle artırım yapılarak fazla ceza tayini, 2) Hüküm fıkrasında, sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin cezasından indirimini öngören TCK'nun 63.maddesinin uygulanması yerine "tutuklulukta kaldığı günlerin TCK'nun 62.maddesi uyarınca hapis cezasından indirilmesine" denilerek mahsupa ilişkin madde numarasının yanlış gösterilmesi, 3) 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi ile yapılan uygulamada, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükmün CMUK'nun 321.maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK'nun 326.maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına 26/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.