MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Suç tarihi 04.03.2013 olduğu halde karar başlığında 2011 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir nitelikte bir hata olarak kabul edilmiştir.Sanığın 14.08.2013 tarihli ek karara yönelik temyiz talebinde bulunmadığı anlaşılarak yapılan incelemede;Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmalann temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun'da öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak, 1- Sanık hakkında verilen 1 ay 7 gün ay hapis cezasının mahkemece seçenek tedbire çevrilirken TCK'nın 50/1-f maddesi gereğince kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde "1 ay süreyle genel idari hizmetlerinde çalıştırılması seçenek yaptırımlarına çevrilmesi suretiyle sanığın cezasının infazına" karar verilmesi, 2- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir. Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen değer üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümde, vekalet ücretine ilişkin 10. bölümden ''ve müsadere edilen emval, el testeresi ve balta ve eşek değerleri üzerinden hesaplanan ve maktu vekalet ücretinden az olmayan 660,00 TL nisbi vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.320,00 TL'' ibaresinin çıkarılması; TCK’nın 50/1-f maddesinin uygulanmasına ilişkin 5. bölümde fıkrada “1 ay süreyle genel idari hizmetlerinde çalıştırılması seçenek yaptırımlarına çevrilmesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “kamuya yararlı bir işte çalıştırılması seçenek yaptırımına çevrilmesine'' ibaresi yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.