MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Asliye Ceza Mahkemesinin 29.05.2008 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında 5846 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Asliye Ceza Mahkemesinin 26.07.2011 tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile de sanığın mühür bozma suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve temyiz edilmeksizin bu hükmün kesinleşmesi üzerine, sanığın deneme süresi içinde suç işlediğinden bahisle Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2011 tarih ve ... Esas, ...Ek Karar sayılı ilamı ile sanık hakkındaki 5846 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan açıklanması geribırakılan hükmün açıklandığı ve bu hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.Sanığın deneme süresi içinde işlediği mühür bozma suçu ile ilgili olarak Ceza Dairesinin 22.10.2013 tarih ve ...Esas, ...Karar sayılı ilamında aynen, "Anayasa’nın 38. maddesine göre “kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” Aynı hususlar, 5237 sayılı TCK’nun “Suçta ve Cezada Kanunilik ilkesi” başlıklı 2. maddesinde de vurgulanmış ve “İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.” hükmüne yer verilmiştir.5237 sayılı TCK’nun "Kamu güvenine karşı suçlar" bölümünde, 203. maddede düzenlenen "mühür bozma" suçunun konusu, kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin olduğu gibi korunması veya üzerinde değişiklik yapılmaması için konulan mühürdür. Suçla korunan değer, kamu idaresinin, dolayısıyla devletin otoritesidir. Kanunla verilmiş yetkiye dayalı olarak ve usulüne uygun bir şekilde yetkili makam tarafından konulan mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi ile mühür bozma suçu oluşur.Devlet daha önce, elektrik dağıtım ve satışını Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile bunlara bağlı müessese ve ortaklıklar eliyle gerçekleştirirken, bu hizmet özelleştirme uygulamaları kapsamında, dağıtım ve perakende satış lisansı sahibi özel hukuk tüzel kişileri olan şirketlere devredilmiştir. Elektrik ve Doğalgaz'ın dağıtım ve satışının ... tarafından gerçekleştirildiği dönemde ve özelleştirme programının yürütüldüğü sürece, usulsüz veya kaçak kullanımların tespiti üzerine usulünce yapılan mühürleme işlemine aykırı davranışların TCK’nın 203. maddesi kapsamındaki suçu oluşturduğu tartışmasız ise de Elektrik ve Doğalgaz’ın dağıtım ve satışının, özelleştirme uygulamaları sonucu lisans sahibi özel şirketlere devredilmesinden sonra özel şirket yetkililerince yapılan mühürleme işlemi ve buna aykırı davranışların ceza hukuku açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 37. maddesinin 27.4.1995 tarih ve 4105 sayılı Yasayla değişik (a) bendine göre “Bu Kanun hükümleri gereğince özelleştirme programına alınan kuruluşlar özel hukuk hükümlerine tabi olup, bunlar hakkında varsa kendi kuruluş kanunları ile diğer kanunlarda yer alan bu Kanuna aykırı hükümler ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanmaz.5237 sayılı TCK’nın “Tanımlar” başlıklı 6. maddesinin gerekçesinde “kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir. Buna karşılık, kamusal bir faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda, bu kişilerin kamu görevlisi sayılmayacağı” belirtilmiştir.Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunması zorunludur. Ne yukarıda anılan 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.2.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.3.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nın 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.4628 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan 25.09.2002 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/3. maddesinde “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğini keserek Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağı” belirtilmişse de bu düzenleme, yukarıda yer verilen Anayasa’nın 38 ve TCK’nın 2. maddeleri hükmü karşısında özel bir şirketin tatbik ettiği mührün bozulması eylemini suça dönüştürmez" şeklinde bir karar verilmiştir.Dosya içeriği ve ..Ceza Dairesinin zikredilen bu kararı ışığında; mühür bozma suçunun suç tarihi olan ... tarihi itibariyle ... özelleştirilme sürecinin ne zaman kesinleştiğinin araştırılması,...özelleştirilme sürecinin suç tarihinden önce kesinleştiğinin anlaşılması durumunda sanık lehine kanun yararına bozma sürecinin işletilmesinin sağlanması yönünde Asliye Ceza Mahkemesine bildirimde bulunularak sonucuna göre sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasının gerekip gerekmediğinin tespiti gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,Kabule göre de;2-Suç tarihinde, sanığın CD satışı yapılan Home Video isimli işyerinde yapılan arama sonucu dava konusu bandrolsüz CD ve DVD'lerin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı eyleminden dolayı suç tarihinde yürürlükte bulunan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1-b maddesi ile suç tarihinden sonra 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5846 sayılı Kanun'un 5728 sayılı yasa ile değişik 81/4. maddesi hükümleri karşılaştırılarak sanık yararına olan yasanın belirlenip sonucuna göre uygulama yapılması gerekirken, karşılaştırma yapılmaksızın yazılı şekilde 5846 sayılı Kanun'un 81/4. maddesi uyarınca hüküm kurulması,Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.