Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9356 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13868 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Marka Hakkına TecavüzYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Bilirkişinin orijinal ürün ile ele geçirilen ürünü karşılaştırmadan ve ele geçen ürünlerin tüketicileri aldatma yeteneğinin olup olmadığını tespit etmeden hazırladığı rapor nedeniyle tebliğnamenin 1 no’lu bozma isteyen görüşüne, suça konu ürünlerde katılan firma markalarının birebir aynısının kullanılması, bilirkişinin belirlediği hususlar ile suça konu ürünlerin taklit nitelikte olduğunu belirtmesi ve sanığın kabule yönelik savunmaları da nazara alınmak suretiyle iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanık hakkında verilen gün adli para cezasının gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi,2- 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK'nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve ...Esas, ... sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanların tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeksizin mahkemece adli sicil kaydı bulunmayan ve takdiri indirim uygulanıp, “sanığın adli sicil kaydı, geçmiş hali, yargılama sürecinde gözetildiği pişmanlık ve bir daha suç işlemeyeceğine dair mahkemeye kanaat geldiği” belirtilmek suretiyle cezası ertelenen sanık hakkında “müşteki şirketin zararlarını gidermediği ve sanığın bir daha suç işlemekten çekineceği yolunda mahkemeye de kanaat gelmediği” gerekçesiyle çelişki oluşturacak şekilde CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,3- 5237 sayılı TCK'nın 51/3 maddesi uyarınca "Cezası ertelenen hükümlü hakkında bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan cezadan az olamaz" hükmüne aykırı olarak sanık hakkında hükmedilen 1 yıl 15 gün hapis cezası ertelendiği halde 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,4- Adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin TCK'nın 52/2.maddesi yerine 50, 52. maddeleri olarak yazılması suretiyle CMK'nın 232/6.maddesine aykırı davranılması,5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve ...sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve...E., ...K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,6- ...Cumhuriyet Başsavcılığının dosya arasında bulunan 04.12.2012 tarihli sarf kararında da açıkça yazdığı üzere, her bir soruşturmaya istinaden 120 TL olmak üzere 24 soruşturma dosyasında yaptırılan inceleme neticesinde bilirkişiye toplam 2.880 TL ödenmesine karar verildiği ve temyiz incelemesine konu işbu dosya için sadece 120 TL’nin bilirkişi için takdir olunduğu gözetilmeden, toplam bilirkişi ödeme tutarının sanıktan tahsiline karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.