MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığın denetim süresi içinde yeniden kasıtlı suç işlemesi nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklandığı, bu hükümden önce sanık hakkında Düziçi Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/92 Esas- 2008/215 Kararı ile 24.06.2008 tarihinde atılı suçtan verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği, bu hükmün sadece sanık tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 3. Ceza Dairesince bozulduğu, bozma sonrası kurulan hükümde sanık hakkında hapis cezasına hükmedildiği anlaşılmakla; sanık açısından adli para cezasının kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,Kabule göre de; Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.