Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8085 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8933 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : ....Takvim Gazetesinin 04/04/2014 tarihli nüshasında yayımlanan "...." başlıklı haberin ilgilisi kuruluşu kamuoyunda küçük düşürücü ve saygınlığını zedeleyici nitelikte bulunduğunu iddia eden ilgilisi .... vekili tarafından yapılan cevap ve düzeltme metninin yayınlanması talebinin kabulüne dair Sulh Ceza Mahkemesinin 02/05/2014 tarihli ve ....değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarihli ve ... değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 04/05/2015 gün ve ... sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/06/2015 gün ve .... sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.Anılan ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17/07/2007 tarihli ve .... esas, ....sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım hakların da tanındığı, bunların; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklan olduğu, temelini Anayasa’nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu hakların, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturduğu, bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmamasının gerektiği, nazara alındığında somut olayda "...." başlıklı haberin niteliği itibariyle basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarihli ve .... değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmamasına, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.