Tebliğname No : 11 - 2011/345120MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/05/2011NUMARASI : 2009/1342 (E) ve 2011/289 (K)SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ;I-Sanıklar A.. K.., E.. K.. hakkında kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede,a-Sanıkların ortağı oldukları ve sanık E.. K..'un aynı zamanda temsilcisi olduğu ''S...LTD'' şirketi hakkında birbirinden bağımsız ve ayrı olan ''sahte fatura kullanmak'' ve ''sahte fatura düzenlemek'' suçlarından dava açılmış olması ve bu suçların maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi inceleme raporlarında sanıkların ortağı olduğu şirket tarafından kullanılan faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; öncelikle suça konu faturalardan kanaat oluşturacak sayıda aslı yada onaylı suret getirtilip incelenerek Kanun'da yazılı zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespiti, sahte fatura düzenlediği iddia olunan''E..Z..N...LTD'' şirketi yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan açılmış dava bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa dava dosyasının getirtilip incelenmesi, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirilememesi halinde dosya özetinin duruşma tutanağına yansıtılarak davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin dava dosyasına intikal ettirilmesi, ''E.Z.N...LTD'' şirketinden alınıp kullanılan 37 adet fatura ve ''S...LTD'' şirketi tarafından ''A...LTD'' şirketine düzenlenen 1 adet faturanın gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının tesbiti bakımından, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı dikkate alınarak, faturaları düzenleyen ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasıyla faturaların gerçek bir ticari ilişkiyi yansıtıp yansıtmadığının tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenerek, suç ve cezanın şahsiliği ilkesi gereği ve sanık A.. K..'un ortak olup şirketi temsil yetkisinin de bulunmaması karşısında, sanıkların olay tarihinde şirketteki görevleri, gerektiğinde ticaret sicili gazetesi, şirket ana sözleşmesi ve varsa aralarındaki iş bölümüne ait karar getirtilip, sahte fatura kullanma fiili bakımından düzenleyen şirket yetkililerinden faturaları hangi sanık veya sanıklardan alındığının sorulması, düzenlenen fatura bakımından ise gerektiğinde fatura aslı üzerinde yazı ve imza incelemesi yaptırmak suretiyle sanıklara aidiyetinin araştırılması, şirketi fiilen idare eden ve sahteliği iddia olunan faturaları alıp kullanan, tanzim eden failin belirlenmesinin ardından sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,b-Kabul ve uygulamaya göre de; suça konu faturaların katma değer vergisinde kullanılması nedeniyle sahte fatura kullanma suçunun suç tarihinin 21.01.2007, tanzim tarihi itibariyle de sahte fatura düzenleme suçunun suç tarihinin 31/12/2006 olduğu gözetilmeyerek suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2006 olarak hatalı gösterilmesi,II-Sanık T.. K.. hakkında kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede,UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre sanık T.. K..'un hükümden sonra 26.06.2011 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.