Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7446 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 169 - Esas Yıl 2015





...nin 04/02/2014 tarihli nüshasının manşetinde ve orta sayfasında "Hasar tespit zirvesi” ve “Panik odası” başlıklı yazılar nedeniyle ilgilisi ... vekilinin tekzip, düzeltme ve cevap metninin yayımlanması talebinin kabulüne dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/03/2014 tarihli ve 2014/171 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2014 tarihli ve 2014/242 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığının 15/12/2014 gün ve 74438 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/12/2014 gün ve KYB. 2014-411606 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.Anılan ihbarnamede;... Sulh Ceza Mahkemesince, tekzibi istenen haberlerin herhangi bir somut bilgi, belge ya da delile dayanmadığı, soyut iddialardan ibaret olduğu şeklindeki gerekçe ile tekzip talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, tekzibe konu yazının incelenerek nesnel bir olguya dayanıp dayanmadığı hususunun saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/02/2007 tarihli ve 2007/7-28 esas, 2007/34 sayılı kararında yer alan, “Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlardır. Bu tür toplumlarda Devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasında düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu özgürlüğün kullanılabilmesinin en önemli yollarından birisi de basındır. Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini Anayasa'nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir... Yargılama konusu haber ve yorum metnindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslupla dile getirilmiştir. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere esasen, eleştirinin sert bir üslûpla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgudur. Ancak kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler “polemik” niteliğinde olsa da, nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde, bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez.” şeklindeki açıklamalar karşısında, tekzibe konu yazının haber değeri ile ilgili olarak, denetime olanak verecek şekilde mahkeme kararında somut hiçbir gerekçe bulunmadığı cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2014 tarihli ve 2014/242 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 19/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.