Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5490 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5824 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-5846 sayılı Kanun'un 81/1. maddesinde yer alan "Musiki ve sinema eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınlara bandrol yapıştırılması zorunludur." düzenlemesi uyarınca süreli olmayan yayınların bandrole tabi bulunduğu, anılan Kanun'da "süreli olmayan yayın" tanımının yer almadığı ancak, 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 2/h maddesinde "süresiz yayın" kavramının "Belli aralıklarla yayınlanmayan kitap, armağan gibi basılmış eserler" olarak tanımlandığı, yine Türk Dil Kurumu tarafından yazılan Türkçe Sözlükte kitap kavramının "Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kağıt yapraklarının bütünü" olarak tarif edilmesi karşısında, bir kitabın bütün sayfalarını ihtiva eden fotokopilerinin - ciltlenmiş olsun veya olmasın - 5846 sayılı Kanun'un 81/1. maddesi kapsamında bandrole tabi bulunduğu gözetilerek, somut olayda; sanığa ait depoda yapılan aramada katılan Meslek Birliğinin bir kısmında hak sihibi olduğu 358 adet kitap fotokopisinin ele geçirildiği, bilirkişi raporunda belirtilen özelliklere göre, orjinalinden fotokopi çekilmek suretiyle çoğaltılan nüshaların kitap niteliğinde olduğu anlaşılmakla, 5846 sayılı Kanun'un suç tarihinde yürürlükte bulunan 5101 sayılı Kanun ile değişik 81. maddesinin 9. Fıkrasında 1/b alt bendi ile 5728 sayılı Kanun ile değişik 71/1, 81/13. maddelerinin karşılaştırarak lehe olan Kanun'un belirlenmesinden sonra uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Kabule göre de,a-5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK'nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun'un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve ... Esas, ... sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın sanığa yükletilen suç nedeniyle meydana gelen zararının basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan bir zararın da bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "sanığın suçun işleniş şekli, olayı özellikleri,müdahil firmanın zararını karşılamadığı” gerekçesiyle CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,b-İddianamede müsaderesi talep edilen fotokopi makineleri hakkında bir karar verilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.