Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 538 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9654 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Adana Ticaret Sicil Memurluğu'nun 09.05.2012 tarihli cevabi yazısında, 08.01.2007 tarihinde yapılan kooperatif genel kurulunun, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ait olduğunun belirtilmesi karşısında, kooperatifin 08.01.2007 tarihli genel kurulundan önce yapılan genel kurul tarihinin şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilip, iki genel kurul arasında geçen süre dikkate alınarak, suç tarihi itibarı ile kooperatifin 1163 sayılı Kanun'un 81/6. maddesi uyarınca münfesih olup olmadığı tespit edilmeden eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,Kabule göre de;1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile TCK'nın 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanun'un Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,2-1163 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinde “Bu Kanunda geçen Bakanlık isimleri "İlgili bakanlık" olarak değiştirilmiştir. İlgili bakanlık deyiminden, bu Kanun kapsamındaki tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve diğer kooperatifler ve üst kuruluşlar için ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı anlaşılır.” aynı Kanun'un Ek 2/son. maddesinde “İlgili bakanlık, kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına katılma talebinde bulunabilir.” hükümleri karşısında ...' nın söz konusu davaya katılma hakkının bulunduğu, şikayetçiye kovuşturma evresinde duruşmalardan haberdar edilme ve kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunması karşısında, şikayetçiye duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle, CMK'nın 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması,3-1163 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinde yer alan "Bu madde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez" hükmünün 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı ve 5237 sayılı TCK'nın 5. maddesinde yer alan "Bu Kanun'un genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." düzenlemesi uyarınca 01.01.2009 tarihinden itibaren özel kanunların TCK’nın genel hükümlerine aykırı hükümlerinin uygulanamayacağı cihetle, adli sicil kaydında bulunan sabıkaların silinme şartları gerçekleşen sanık ... hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesinde düzenlenen “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum olduğu bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca TCK'nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,4-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve suçtan zarar gören vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.