MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Kooperatif genel kurulunun kanunda öngörülen süre içerisinde yapılmadığı sabit ise de, sürenin bitiminden 26 gün sonra ve makul sayılabilecek bir gecikme ile de olsa genel kurul toplantısının gerçekleştirilmiş olduğu; kooperatiflerde olağan genel kurul toplantısı yapmanın bazı usul ve şekil şartlarının bulunduğu, ilgili Bakanlığa bazı yazılı bildirimlerde bulunmanın zorunlu olduğu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 87/2 . maddesi gereğince '' Genel kurul toplantılarının Bakanlık temsilcisinin'' iştiraki ile yapılması gerektiği ve bunun da genel kurul toplantısı yapmak açısından yönetim kurulu üyelerinin iradesi dışında zaman açısından idarenin tensibine bağlı olması karşısında; suç işleme kastı tespit edilemeyen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre ise;1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile TCK'nın 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanun'un Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,2-1163 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinde “Bu Kanunda geçen Bakanlık isimleri "İlgili bakanlık" olarak değiştirilmiştir. İlgili bakanlık deyiminden, bu Kanun kapsamındaki tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve diğer kooperatifler ve üst kuruluşlar için ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı anlaşılır.” aynı Kanun'un Ek 2/son. maddesinde “İlgili bakanlık, kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına katılma talebinde bulunabilir.” hükümleri karşısında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın söz konusu davaya katılma hakkının bulunduğu, şikayetçiye kovuşturma evresinde duruşmalardan haberdar edilme ve kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunması karşısında, şikayetçiye duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle, CMK'nın 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması,3-1163 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinde yer alan "Bu madde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez" hükmünün 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı ve 5237 sayılı TCK'nın 5. maddesinde yer alan "Bu Kanun'un genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." düzenlemesi uyarınca 01.01.2009 tarihinden itibaren özel kanunların TCK’nın genel hükümlerine aykırı hükümlerinin uygulanamayacağı cihetle, adli sicil kaydında bulunan sabıkaların silinme şartları gerçekleşen sanık Yusuf hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesinde düzenlenen “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum olduğu bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca TCK'nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''01.07.2013'' yerine ''2013'' olarak yazılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve suçtan zarar gören vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.