MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : DüşmeYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Şikayet dilekçesinde şikayetçi vekilinin talebi doğrultusunda sanıkların “yöneticinin ticari işletme borcunu ödememesi” suçu yönünden yargılama yapılıp deliller toplandığı ve gerekçeli kararın gerekçe kısmında bu husus tartışıldığı halde hüküm kısmında ticareti usulüne aykırı terk etmek suçu yönünden şikayette bulunulduğunun belirtilmesi maddi hata olarak kabul edilmiştirSanıkların üzerine atılı bulunan ve İİK'nın 333/a maddesinde yaptırıma bağlanan “ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi” suçunun oluşabilmesi için takibin kesinleştiği tarih itibariyle borçlu şirketin ödeme gücüne sahip olmaması ve hukuken veya fiilen şirketi yönetim yetkisine sahip olan sanığın alacaklıyı zarara sokmak kastıyla şirket borcunu ödememeleri gerekmekle, İİK'nın 351. maddesindeki, şikayetçinin şikayet dilekçesinde veya beyanında gösterdiği delillerle bağlı olduğuna yönelik düzenleme çerçevesinde şikayet dilekçesi incelendiğinde; şikayetçi vekilinin şirketin borca batık durumda olduğuna yönelik beyanları dikkate alındığında, şikayetçi tarafın borçlu şirketin borcu ödeme gücünün olmadığını bildiğinin kabulüyle, sanıklara isnat edilen suçun oluşmadığı, bu sebeple unsurları oluşmayan suçtan dolayı sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de ;Sanıkların üzerine atılı “yöneticinin ticari işletme borcunu ödememesi” suçunun takibi şikayete bağlı olup, icra takibinin kesinleştiği tarih suç tarihi olan 28/03/2012 olmasına karşın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun'unun 347. maddesinde düzenlenen "şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer” hükmü karşısında şikayetçi vekilinin suça konu olayda bir yıllık süre geçtikten sonra 06/08/2012 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanıklar hakkında İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde CMK'nın 223/8.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi,Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.