MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesindeki (Ek Fıkra: 11.01.2011- 6099 S.K./5. Mad.) ''Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'' hükmü gözetildiğinde, yoklukta verilen kararın, sanığın merniste kayıtlı olan adresine tebliğe çıkarıldığı ve Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre 24.03.2014 günü tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, tebligat parçasında ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığına dair herhangi bir şerhin yer almaması nedeniyle tebligat usulsüz olduğundan, sanığın 03.11.2014 havale tarihli eski hale getirme ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, gereği görüşülüp düşünüldü;Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-... ortağı ve yetkilisi olan sanığın, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek şirket müdürü olmasına rağmen işlerle muhasebeci olan diğer ortak ...ilgilendiğini ve tüm evrakları bu şahsın imzaladığını savunması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça konu 2009 ve 2010 takvim yıllarına ait faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek,Kanun'da öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, şirketin diğer ort... ile suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin beyanları alınarak faturaları kullanan şirket yetkililerine özellikle faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması, gerektiğinde faturalar üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi, 2-Kabule göre de, a)Aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlendiği kabul edildiği halde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,b)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve ...sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve ...E, ...K, sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, sanığın mağduriyetine yol açılmaması için İNFAZIN DURDURULMASINA ve başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.