Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3339 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5430 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSuç : 7201 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-08/02/2008 tarih ve ..., ... de yayımlanan 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı kanunun 253. maddesi ile yapılan değişiklikten önce, suç tarihinde yürürlükte bulunan 7201 Sayılı Kanun'un 54.maddesinde suç için sadece adli para cezası öngörüldüğü cihetle, 5237 Sayılı TCK'nın 7.maddesi uyarınca lehe kanunun belirlenip, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulduktan sonra sonuca göre hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve ... sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'na muhalefet suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında CMK'nın 231.maddesindeki objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanun'a aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.